Sekizinci şampiyonluğa üç maç kaldı. Trabzonspor bunca sakatlığa ve stoper tandemini kaybetmesine rağmen 23 Ocak 6 Şubat arasındaki 14 günlük milli maç arasına kadar Sivasspor, Giresunspor ve Gs maçlarını kazanırsa artık şampiyonluk hazırlıkları başlayabilir.
Zira bu olumsuzluklara rağmen bu maçlar da kazanılırsa Trabzonspor puanını 58’e yükseltir. Şampiyonluk puanını 80 kabul etsek Trabzonspor’un 80 puana ulaşması için kalan 15 maçta 22 puan alması gerekir ki bu da 6 galibiyet 4 beraberlik demektir ve Trabzonspor için bu oldukça kolaydır.
Üstelik 14 günlük milli maç arasında sakatlar geri döner, yeni transferler takıma adapte olur. Bundan sonra Trabzonspor’u tutana aşk olsun.
Malatya maçının rahat olacağını düşünenler olabilir fakat her ne olursa olsun yine de Malatya bir Süper Lig takımıdır. Ligin dibine demir atmış, kaybedecek bir şeyi kalmamış takım köşeye sıkışmış kedi gibi tırmalar.
Neyse ki ciddiyetten asla taviz vermeyen, asla rehavete kapılmayacak bir hocamız ve takımımız var ki sürprize asla izin vermezler.
Son umutları Konyaspor olanların da umutları ellerinden kayıp gidiyor.
Geri düşmesine rağmen bile çakılı beşli savunmayı değiştirmeyip önüne ikisi ön libero dört orta saha oyuncusu yerleştirerek 5-4-1 oynayan Malatya’ya karşı fazla pozisyon ve gol bulamamak çok da eleştirilmemelidir. Önemli olan üç puandır ve yarım sıfır olsun bizim olsun.
Takım genel olarak iyi olduğu için bir futbolcu dışında futbolcuları tek tek değerlendirmeye gerek olmadığı kantindeyim.
Kim o futbolcu?
Tabi ki Hüseyin Türkmen!
Gerçekten de çok potansiyelli bir futbolcu.
Her an penaltı yaptırabilecek, takımını on kişi bırakabilecek, gol yedirebilecek bir potansiyeli var.
Her teknik direktör gibi Smudica’da bunun farkında olduğu için savunma arkasına uzun paslar denedi ancak gücü yetmedi.
Fakat Sivasspor, Giresunspor gibi ciddi dirençli ve kaliteli rakipler Hüseyin’in hatalarında cezayı keserler.
Edgar’ın eksikliği savunma tandemini öyle kötü etkilemiş ki bazen diyorum ah be Edgar senin çapraz bağların kopacağına benimkiler kopaydı.
Edgar çok hareketli, çok atletik, kesici ve süpürücü bir stoper. Ancak bundan daha da önemlisi Avcı’nın hücumun savunmadan stoperlerin paslaşmasıyla başladığı oyun sisteminde Edgar olmazsa olmazlarındandı.
Edgar özelliklerinde yabancı stoper bulunabilir fakat yerli stoper bulmak zor. Olanı da kulüpleri vermiyor. Umarım en yakın zamanda bu sorun çözülür zira Hüseyin ile gitmeyeceği aşikâr.
İyi niyetle elinden geleni yapsa da zayıf rakibi karşısında sırıtmayan İsmail Köybaşı Trabzonspor’un şampiyonluk mücadelesi için yeterli değildir. Doğrusunu Avcı bilir fakat antrenman durumuna göre Sivasspor maçında yeni transferimiz Puchacz (Puhac) oynatılabilir.
Velhasılı kelam İstanbul’da yaşamama rağmen kombine bilet alıyorum çünkü şampiyonluğumuzu ilan edeceğimiz maça bilet bulabilmek çok zor olacak.
Gidemediğim maçlara da annem gidecek. Kombineler de bitmek üzere ve bitmeden almanızı tavsiye ederim. Sonra o güzel günü tribünlerde yaşayamamış olmaktan dolayı bir ömür boyu hayıflanırsınız.
HELAL SANA GİRESUNSPOR!
Kardeş takımımız Giresunspor’da bir Trabzonspor ruhu görüyorum. Kısıtlı bütçesine, mütevazi kadrosuna rağmen İstanbul takımlarını tek tek dize getiriyor. Beşiktaş’ı ve Gs’ı sahasında gol yemeden devirip Fb’yi elinden kaçıran Giresunspor’un pozitif futbolunu keyifle takip ediyorum.
Çok beyefendi ve profesyonel düşünen bir başkana ve gelecek vaad eden karakterli bir teknik direktöre sahipler. Bir Karadenizlide olması gereken asi bir ruh, inat, azim ve çalışkanlık da takımda var.
Henüz gol bile atamadıkları ligin beşinci haftasında kaleme aldığım yazımda “umarım Giresunspor yönetimi bu sonuçlara aldanıp da Hakan Keleş ile yolları ayırmaz” diye yazmıştım.
Son tahlilde Giresunspor’un ligde kalıp kalamayacağı konusunu tartışmak bile yersizdir. Giresunspor rahatlıkla ligde kalacağı gibi, böyle profesyonel yönetilmeye devam ettiği sürece gelecek yıllarda Süper Lig’e damga vuracaktır. Birkaç yıl içinde Süper Lig’de kalıcı olmuş ve hedefi Avrupa Kupalarına katılmak olan bir Giresunspor izleyeceğiz.
Güzel günlerde buluşmak ümidiyle…!