Özellikle Artvin, Giresun, Rize ve Trabzon gibi illerde görülen çarpık yapılaşma, bölgedeki riskleri artırırken, Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, mevcut yasa ve yönetmeliklerin uygulanması gerektiğini vurguluyor. Bektaş, artan nüfusla birlikte arsa talebinin de arttığını ve dere yataklarının bilinçsizce yapılaşmaya açıldığını belirtti.
Dere Yataklarında Artan Riskler
Prof. Dr. Bektaş, bölgedeki dağların denize dik inmesi nedeniyle yerleşim alanlarının büyük ölçüde dar olan dere yataklarına kurulduğunu ifade etti. 50 yıl önce sorun yaratmayan bu yerleşimlerin, günümüzde artan nüfus ve iklim değişikliği nedeniyle tehlike arz ettiğini belirterek, “50 yıl önce sel ve heyelan tehlikesi daha azdı, ancak bugün yoğun yağışlar ve nüfus artışı bu tehlikeleri katlıyor,” dedi.
Devletin Yasaları Uygulaması Gerekiyor
Prof. Dr. Bektaş, iklim değişikliğine bağlı olarak devletin son yıllarda dere yataklarında yapılaşmayı önlemek adına çeşitli yasa ve yönetmelikler çıkardığını, ancak bu düzenlemelerin yeterince uygulanmadığını dile getirdi. “Arsa talebine karşılık olarak deniz dolgu alanlarına ve dere yataklarına yapılan yapılaşma, devletin yasa çıkarma çabasını boşa çıkarıyor. Örneğin Trabzon’da terminal binası dere yatağı üzerine kurulmuş durumda, bu tarz yaklaşımlarla afet riskini azaltmak mümkün değil,” ifadelerini kullandı.
Artan Afet Riski ve Çözüm Önerisi
Prof. Dr. Bektaş, Karadeniz’de afet riskinin sürekli arttığını belirterek, su kaynaklarının korunması ve doğal afetlerin önlenmesi için devletin yasaları doğrudan uygulaması gerektiğini vurguladı. “Her geçen gün dere yataklarında bilinçsiz yapılaşma artıyor, sel ve heyelan riskleri yükseliyor. Bu sorunları önlemek devletin elinde, ancak mevcut yasa ve yönetmeliklerin uygulanması gerekiyor” diyerek bölgedeki afet riskine dikkat çekti.
