Ege Üniversitesi ve Yonsei Üniversitesi Tiroid Kanser Merkezi arasında protokol imzalandı. İmzalanan protokol kapsamında iki üniversite birlikte, tiroid kanseri konusunda ortak araştırmalar yapılacak, bilgi alışverişinde bulunacak ve karşılıklı öğretim elemanı değişimi gerçekleştirilecek.

Ege Üniversitesi Eski Senato Salonunda gerçekleştirilen protokole Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Saffet Gönül, Yonsei Üniversitesinden Prof. Hang-Seok Chang başkanlığındaki heyet, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Cemil Gürgün, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sinan Ersin ve Endokrin Cerrahisi Birimi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özer Makay katıldı.

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Ege Üniversitesi, araştırma üniversitesi olma yönünde, akademik değerliği yüksek yayınlar ve faaliyetler yapılmasını, yerli ve milli çıktıların elde edilmesini vizyon olarak belirlemiştir. Üniversitemizin, bu tip multidisipliner, uluslararası ortaklı çalışmaları sürdürmesini arzuluyoruz. Protokolün her iki kurum için hayırlı olmasını diliyorum. Bugün aramızda olan değerli misafirlerimizi tekrar saygıyla selamlıyor, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Ege Üniversitesi adına bu protokolü imzaladığı için çok mutlu olduğunu söyleyen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Saffet Gönül ise “Türkiye ve Kore gerçekten çok yakın dost ülkeler. Ülkelerimiz arasında sınır olamamasına karşın ortak bir tarihi paylaşıyoruz. Bu tarihi kardeş ülke Kore ile paylaşmaktan mutluyuz. Bu protokol ile bilimsel işbirliği anlamında kardeşliğimizin bir başka aşamaya geçeceğine inanıyorum. Prof. Dr. Hang-Seok Chang ve Doç. Dr. Özer Makay’a imzalamaktan mutluluk duyacağımız bu protokolü bize getirdikleri için özel olarak teşekkür etmek istiyorum” dedi.

“Sağlık alanında rüştümüzü ispat ettik”

Yonsei Üniversitesi Tiroid Kanser Merkezi Direktörü Prof. Dr. Hang-Seok Chang ve Doç. Dr. Özer Makay, ortak açıklamalarında şunları söyledi: “Günümüzde tiroid kanseri, sıklığı en çok artan kanser tipidir. Pek çok açıdan bu kanser, iki ülke arasında benzerlik göstermektedir. Savaş yıllarına dayanan köklü kardeşlik ilişkilerimizi bir adım öteye taşımak sebebiyle bu konuda ortak çalışmaya karar verdik. Birlikte tiroid kanseri konusunda bilimsel çalışmalar gerçekleştirmek üzere planlamalar yaptık. Bununla kalmayıp öğretim elemanlarının bu konudaki eğitimini pekiştirmek ve ortak araştırmalar yapmak üzere karşılıklı değişimini sağlamayı hedefledik. Birlikte sosyal sorumluluk projeleri geliştirmeye baş koyduk.”

Prof. Hang-Seok Chang , “Bir önceki gün Gelibolu şehitlerinizi andık. Bugün de Kore Savaşında şehit verdiğiniz ve bizim bağımsızlığımız için savaşan binlerce askerinizi anmış olduk. Mekanları cennet olsun. Onlar sayesinde Kore yeniden dirildi ve bugün siz kardeşlerimizle birlikte bu ilişkimizi tiroid kanseri alanındaki bilimsel platforma taşıdık. Yonsei Üniversitesi heyeti olarak bundan dolayı çok gururlu ve mutluyuz” dedi.

Doç. Dr. Özer Makay ise Prof. Dr. Chang ve beraberinde gelen heyetin Genel Cerrahi Anabilim Dalında birden çok disiplinin katıldığı bir seminerde yaklaşık 130 kişiyle tiroid kanseri konusundaki deneyimlerini paylaştığını ve Yonsei Üniversitesi Tiroid Kanser Merkezi’nin yılda 2 binden fazla ameliyat ve moleküler düzeyde başarılı çalışmalar yaparak bu konuda çok örnek bir merkez olduğunu söyledi.

Yonsei Üniversitesi’nin dünyanın en saygın üniversitelerinden biri olduğunu söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Özer Makay, “Yonsei Üniversitesiyle Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahisi’nin ilişkisi 5 yıl öncesine dayanıyor. 5 yıl içerisinde hem öğretim üyesi, hem asistan doktor, hem hemşire, hem de bilimsel çalışmayla ilgili yol alınmış durumda. Biz kendilerini kendi ulusal kongremize davet ettik ve en son geçen sene büyük bir ortak çalışma gerçekleştirdik. Böyle bir altyapıyı resmi olarak da bütünleştirmek istedik. Bütünleştirme içerisinde de onlardan gelen teklif üzerine bugün protokol yapıyoruz. Bu protokol kapsamında tamamıyla sempatik ilişkilere dayanan bu tip değişimleri programlamış olacağız. Bu iki tarafın eğitimi içinde çok kıymetli, çünkü uğraştığımız sağlık hizmeti alanında rüştümüzü ispat etmiş durumdayız iki taraflı olarak. O yüzden de bu program kapsamında hem hekimlerin hem hemşirelerin, hem de genel cerrahi eğitimi alan asistan doktorların, tıp fakültesi öğrencilerinin değişimini resmi olarak tanımış olacağız” diye konuştu.