Trabzonspor Başkan Yardımcısı Faruk Hacıhaliloğlu açıklamaları şu şekilde;
DOĞAN ADETA HAYATINI ADADI…
“Yaşadıklarımız beni bu büyük kulübe hizmet etme noktasında tetikledi. Maddi ve manevi neler yapabileceğim hususunda gayretlerime vesile oldu. İki dönemdir Trabzonspor’da yöneticilik yapmanın gururunu yaşıyorum. Yönetimdeki arkadaşlarımın hepsi, herkes, her konuyu en ince ayrıntılarına kadar araştırıp, inceliyor. Birçoğu mesaisinin büyük kısmını özel işlerine değil, Trabzonspor’a harcıyor. Bir önceki dönemde çok iyi bir çalışma geçirdik, şimdi de geçiriyoruz. Herkese, her dönem çalışanlara, Ahmet Ağaoğlu ve Ertuğrul Doğan’a teşekkür ediyorum.
Artık, asbaşkan olduğu dönemde perdenin önünde arkasında maddi ve manevi anlamda kulübe büyük hizmetler veren ve bugün de aynı şevkle hiç durmadan çalışan Başkanımız Ertuğrul Doğan’la yolumuza edindiğimiz tecrübeler ile daha bir donanımlı olarak devam ediyoruz. Sezar’ın hakkı Sezar’a verilmeli; Ertuğrul Doğan tam bir Trabzonspor aşığı. Kendisine bu anlayış ve davranışı için teşekkür ediyorum. Çünkü böylesine maddi ve manevi ağırlığı çok büyük olan bu yükü taşıyacak kimse kolay kolay çıkmadı, çıkmaz gibi de gözüküyor. Büyük bir sorumluluk aldı. İki dönemdir işinden, aşından, eşinden, çocuklarından zaman ayırdı, zaman çaldı, kendisini Trabzonspor’a adadı. Gerçekten zor bir tercih, kolay kolay yapılamayacak bir iş. Hatta çok ağır bir yük. Bizi başkanımızın bu tavrı, tercihi öylesine teşvik ediyor ki, elimizden gelenin fazlasını yapmaya çaba gösteriyoruz. Ekip olarak birbirimize inandığımız, güvendiğimiz için bu yolda canla başla çalışıyoruz.”
NET VE KARARLI ADIMLAR ATIYORUZ
“Hiç şüphesiz zor süreçten, zor bir dönemden geçiyoruz. Ama her ne olursa olsun, Trabzonspor’u güvenilir bir kulüp, başarılı bir takım yapmak için yoğun çaba gösteriyoruz. Hiç kimsenin endişesi olmasın, başaracağız. Çalışkan ve uyumlu bir ekibe sahip olduğumuz için umut doluyuz. Yeni ve verimli projelerle kulübün önünü açmaya, yolunu aydınlatmaya çalışıyoruz. Sürdürülebilir bir ekonomi oluşturmak için net ve kararlı adımlar atıyoruz.
Onun için; ‘Trabzonspor sevdalılarının içi rahat olsun’ diyorum. Herkes şunu bilsin, şuna inansın: Trabzonspor her daim güçlüdür. Bu güçten aldığımız güvenle diyoruz ki; Trabzonspor saha içinde başarılı bir takım, saha dışında güçlü bir kulüp olacak ve herkese örnek gösterilecek.
Bu yolda Ertuğrul Doğan’ın liderliğinde yönetim olarak elimizi değil, nerede ise gövdemizi taşın altına koyduk. Gelir getirici projeleri artırmak, parayı doğru yönetmek, altyapıyı ülkenin en başarılı akademisi haline getirmek. Bu hedefleri, varacakları zirvelere mutlaka taşıyacağız.”
TARAFTAR ÇOK ŞEYDİR….
“Bu süreçte taraftarımıza çok ihtiyacımız var. Bakın İstanbul takımlarının maçlarına, stada gelenlerin yüzde 80’i takımının lisanslı ürünüyle tribünleri dolduruyor. Hem de fiyatları bizimkinin birkaç kat üstünde olmasına rağmen. Loca almak için fiyatı yükseltenler, araya torpil koyanlar var. Onun için Trabzonspor sevdalılarından da lisanslı ürünleri alması, takımını tribünden desteklemesi, her koşulda sevdasının yanında olması, arkasında durması, destek olması gerekir. Başarının bir yolu var, o da bir ve birlikte olmak. Bunu başarırsak hedefe varmamız daha kolaylaşır, Trabzonspor’un önünde de geçmişte olduğu gibi kimse duramaz. Taraftarın bu davranışları da bizlere güç verir, teşvik eder. Gücümüze güç katmamızı sağlar.
Şunu çok net olarak bilerek söylüyorum: Taraftarın gönülden sahip çıktığı bir kulüpte, takımda başarı mutlaka gelir. Yönetenler daha başarılı olur, çünkü başarı hep birlikte gelir.”
HARÇLIĞIN TAMAMI BAYRAĞA GİTTİ!
“Trabzonspor 1994-95 sezonunda Türkiye Kupası finaline çıkmıştı. Rakip de Galatasaray. Hem Trabzon, hem de İstanbul’daki maçlara gitmiştim. İki maçta da galip gelerek kupayı kazanmıştık. Adeta dünyanın en mutlu insanı olmuştum. O dönem annem ve babam da hacca gitmişti. Bana da olmadıkları süre yetecek kadar harçlık bırakmışlardı. Ben kazandığımız kupa sevincine kendimi öylesine kaptırmıştım ki, o parayla 30 metrelik Trabzonspor bayrağı yaptırıp ve İstanbul’da oturduğum Kadıköy-Göztepe semtine astığım O bayrak orada tam tamına 2.5 sene durdu. Evin harçlığı o bayrağa gitmişti, ama ben öylesine bir coşku ile dolmuş, doymuştum ki; hiçbir para o mutluluğun karşılığı olamaz!”