İSTANBUL (AA) - İşitme, her yaştan birey için büyük önem taşırken, işitme problemi olan çocukların zihinsel gelişimi olumsuz etkileniyor, yaşlı bireyler ise sosyal uyumsuzluklar ile karşı karşıya kalıyor.

Türkiye İş Bankası grup şirketleri arasında yer alan Bayındır Sağlık Grubu'ndan yapılan açıklamaya göre, büyük önem taşıyan işitme, komplike bir sürecin sonucu olarak gerçekleşiyor.

İşitmenin iyi olabilmesi için kulak zarının sağlam, orta kulağın östaki borusu vasıtası ile iyi havalanıyor, orta kulağı örten ve mukoza adı verilen döşemenin sağlıklı, kemikçik zincirinin bütünlüğünün tam ve hareketli olması gerekiyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Bayındır Sağlık Grubu Kulak, Burun, Boğaz, Baş ve Boyun Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nuri Özgirgin, işitme kaybının doğumdan itibaren gelişebileceği gibi bazı etkenlere bağlı olarak sonradan da ortaya çıkabildiğini bildirdi.

İşitme süreci etkileyen faktörlerin, işitme kaybının ortaya çıkmasına neden olduğunu aktaran Özgirgin, "Kulak en dıştan içe doğru incelendiğinde, dış kulak yolu ile orta kulak arasında bulunan ve ses dalgaları ile titreşen bir organ olarak görev yapan kulak zarı, kendisi ile sıkı irtibatta olan çekiç kemikçiğini harekete sokuyor." ifadelerini kullandı.

Kulak zarının en sık karşılaşılan sorununun yırtılması veya delinmesi olduğunu belirten Özgirgin, "Bu bir travma sonucu olabileceği gibi orta kulak iltihaplarının baskısı sonrası da gelişebilir. Eğer diğer orta kulak yapıları sağlıklı ise kulak zarının yırtılmasından dolayı en fazla 35-40 dB (diğer bir deyişle yüzde 35-40) işitme kaybı gelişir. Yalnızca kulak zarına yönelik müdahaleler vardır. Çok basit ve küçük bir yırtık ise kendiliğinden iyileşme ihtimali fazladır. Ancak büyük olan yırtıkla veya 2-3 hafta içinde iyileşememiş yırtıklar veya delikler ameliyatla onarılmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.

- Çocuklarda orta kulak iltihabına dikkat

Orta kulak kaynaklı işitme kaybına neden olacak çok sayıda hastalık olduğunu ve bunun başında orta kulak iltihabının geldiğini belirten Özgirgin, özellikle çocuklarda daha dikkatli olunması uyarısında bulundu.

Çocuk yaşlarda orta kulağın çeşitli nedenlerle havalanmasının bozulabileceğini ve buna bir de östaki borusu kaynaklı enfeksiyonlar eklenince seröz otitis media adı verilen hastalıklar oluşabileceğinin altını çizen Özgirgin, şunları kaydetti:

"Bu hastalık genelde ağrı yapmadığından işitme kaybı ile kendisini gösterir ve anne-baba çocuklarının söylenenleri tekrar ettirmesi veya televizyonun sesini çok açması ile işitme kaybı olduğunu hisseder. Bu grup hastalığın tedavisi öncelikle ilaçlarla yapılır ve genelde antibiyotik tedavisine de yanıt alınır. Başarısız ise orta kulak boşluğunun havalanmasını sağlayacak ve orta kulakta biriken iltihabın dışarı drenajını sağlayacak havalandırma tüpleri kulak zarına takılır. Diğer akut orta kulak iltihapları çok büyük sıklıkla antibiyotik tedavisine yanıt verirler ve de iyileşme ile birlikte işitme kayıpları da düzelir. Eğer kemikçiklerde hasar yoksa orta kulak iltihaplarında karşılaşılan işitme kaybı düzeyi yüzde 40 civarındadır."

Özgirgin, kulak iltihapları sonrası sekel olarak kalan durumları ise şu şekilde sıraladı:

"Kulak zarının delik olduğu kemikçiklerin sağlam olduğu durumlar, kulak zarının delik olduğu kemikçiklerin de hasar gördüğü durumlar, kemikçiklerin hareketinin kaybolduğu durumlar, kulak kemiğinin derinliklerine iltihabın yerleştiği kronik hastalıklar (akan kulak), kolesteatom adı verilen ve kulak kemiğinde harabiyet yaratan kronik ve tehlikeli hastalıklar, kemikçik zincirinin kopuk olduğu veya fonksiyon göremediği durumlarda işitme kaybı yüzde 60 seviyelerine ulaşabilir."

Özgirgin, tüm bu koşullarda öncelikli amacın iltihabın bir daha tekrar etmeyecek şekilde temizlenmesi, orta kulağın yeniden yapılanmasının sağlanması, kemikçiklerin onarılması veya farklı yöntemlerle (protezler kullanılarak) işitme iletiminin sağlanması ve de kulak zarının onarılması olduğunu bildirdi.

- "Gebelik sırasında geçirilen enfeksiyonlar işitme kaybına neden olabilir"

Duyusal tip işitme kayıplarının ise doğumsal ya da edinsel olduğunu belirten Özgirgin, doğumsal işitme kayıplarının arkasında genellikle genetik nedenlerin olduğunu vurguladı.

Özgirgin, "Annenin hamilelik sırasında geçirdiği enfeksiyonlar ve kullandığı ilaçlar da işitme kaybı yaşanmasında etkili olabilir. Edinsel olanlar ise çocuğun erken dönemde geçirdiği enfeksiyonlardır. (başta menenjit olmak üzere etkendir). Bu tip işitme kayıpları kısmi ise işitme cihazı, total ise biyonik kulak uygulaması yapılır. İşitme organının yaşlanması ile birlikte yaşlılık işitme kaybı görülür ve işitme cihazı ile desteklenir." ifadelerini kullandı.