Doç.Dr.Tolgahan Kuru, öncelikle zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. Karadeniz’in doğası kadar bölgenin zorlu yaşam koşulları da meşhur. Peki, Giresunlu biri olarak, Karadeniz insanının bu coğrafi şartlarda diz sağlığı nasıl etkileniyor?

Ben de teşekkür ederim. Giresun ve genel olarak Karadeniz, sert doğası ve yoğun tarım faaliyetiyle bilinen bir bölge. Bu nedenle, bölgedeki insanlar fiziksel olarak oldukça aktif. Ancak ne yazık ki, bu yüksek fiziksel aktivite, özellikle diz eklemleri üzerinde ciddi bir yük yaratabiliyor. Sürekli eğilme, kalkma ve ağır yük taşıma gibi hareketler diz kireçlenmesine zemin hazırlıyor. Ayrıca, nemli ve soğuk hava koşulları da eklem sorunlarını tetikleyebiliyor.

 Diz kireçlenmesi bu bölgede ne kadar yaygın? Karadeniz’de yaşayan hastalarınızda bu durumu ne sıklıkla görüyorsunuz?

Maalesef, diz kireçlenmesi bölgede oldukça yaygın. Özellikle 50 yaş ve üzerindeki bireylerde sıkça karşılaşıyoruz. Kireçlenme, eklem kıkırdağının zamanla aşınmasıyla ortaya çıkan bir durum ve özellikle tarımla uğraşan, ağır fiziksel işlerde çalışan insanlar bu konuda daha büyük bir risk altında. Kireçlenme ilerledikçe, dizde ağrı, sertlik ve hareket kısıtlılığı gibi belirtiler ortaya çıkıyor.

Peki, Karadeniz insanı diz kireçlenmesini önlemek için neler yapabilir? Önerileriniz nelerdir? Diz sağlığını korumak için öncelikle dengeli ve düzenli egzersiz yapmak çok önemli. Karadeniz insanı genellikle çok aktif ancak bu aktiviteleri doğru yapmadıkları zaman dizlerine zarar verebiliyorlar. Özellikle tarım işleriyle uğraşanların, dizlerini koruyacak uygun pozisyonlarda çalışması gerekiyor. Ayrıca, kilo kontrolü de çok önemli. Aşırı kilo, diz eklemlerine ekstra yük bindiriyor ve kireçlenmeyi hızlandırıyor. Bu yüzden sağlıklı bir diyet, egzersizle birleştirilmeli.

 Kireçlenme tanısı alan hastalar için hangi tedavi seçenekleri mevcut? Bölge insanı için etkili çözümler nelerdir?

Kireçlenme tanısı alan hastalarda tedavi süreci, hastalığın evresine ve hastanın genel durumuna bağlı olarak değişir. Erken evrelerde, fizik tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleriyle birlikte ağrı kesici ve anti-enflamatuar ilaçlar kullanıyoruz. Cerrahi müdahaleler, genellikle diğer yöntemlerin yetersiz kaldığı durumlarda devreye girer. Karadeniz’deki hastalarımıza en uygun tedavi yöntemini belirlerken, onların günlük yaşam tarzını da göz önünde bulunduruyoruz.

Karadeniz insanının bu konuda bilincini artırmak için neler yapılabilir? Sağlıklı dizler için atılacak adımlar neler olmalı?

Bilinçlendirme kampanyaları çok önemli. Bölgedeki yerel yönetimlerle ve sağlık kuruluşlarıyla iş birliği yaparak, diz sağlığını korumak için seminerler düzenleyebiliriz. Özellikle kırsal kesimde yaşayan insanlara, diz sağlığını koruma konusunda eğitimler vermek şart. Ayrıca, yerel gazeteler ve radyo kanalları aracılığıyla da bilgilendirici içerikler sunmak faydalı olacaktır.

Son olarak, Giresunlu biri olarak memleketiniz hakkında neler söylemek istersiniz? Okuyucularımıza vereceğiniz bir mesaj var mı?

 Giresun, Karadeniz’in en güzel köşelerinden biri ve buralı olmaktan büyük gurur duyuyorum. Bu bölgenin insanları çalışkan, azimli ve dayanıklıdır. Ancak, zorlu yaşam koşulları bazen bedenimizde olumsuz etkiler bırakabiliyor. Sağlığımızı korumak, hem kendimize hem de sevdiklerimize karşı bir sorumluluktur. Diz sağlığınızı ihmal etmeyin. Özellikle 40 yaşından sonra dizlerinizi korumak için önlemler almaya başlayın. Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve uygun iş koşulları ile diz kireçlenmesinin önüne geçmek mümkündür. Unutmayın, dizlerinizin sağlığı, genel yaşam kalitenizi doğrudan etkiler. Giresun’un ve Karadeniz’in güzel insanlarına sağlıklı bir yaşam diliyorum.

444-2