Yeni yıl, dünyanın dört bir yanında farklı coşkularla karşılanıyor. Kimi coğrafyalarda rengarenk çiçekler evleri süslerken, kimilerinde okyanusa adaklar sunuluyor. Online İngilizce kursu Preply'nin araştırması, bu çeşitliliğin ardındaki anlamları ve gelenekleri keşfe çıkarıyor. Gelin, farklı kültürlerin yeni yıla nasıl "merhaba" dediğine yakından bakalım:

Kokina: İstanbul'dan Yayılan Kırmızı Bir Bereket Simgesi

İstanbul'un hareketli sokaklarında aralık ayının sonlarına doğru kırmızı kokinalar belirir. Bu canlı renkli bitki, yeni yılın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. "Yeni yıl çiçeği" olarak da bilinen kokina, adını Yunanca'da "kırmızı" anlamına gelen "koloni" sözcüğünden alır. Özenle birleştirilmiş iki farklı bitkiden oluşan kokina, yeşil yapraklı dallarına bağlanan kırmızı tohumlarıyla dikkat çeker. Bu kırmızı tohumlar, silcan adı verilen minik meyveleri temsil eder ve yeşilliklerle birleşerek bolluk ve bereketi simgeler. Evlerin girişlerini ve iç mekanlarını süsleyen kokinalar, yeni yılın umut dolu atmosferini yansıtır. Kokina sadece Türkiye'ye özgü olmasa da, özellikle İstanbul'da bu geleneğin canlı bir şekilde yaşatıldığını söyleyebiliriz.

12 Üzüm: İspanya ve Latin Amerika'da Şansın Tadı

İspanya ve İspanyolca konuşulan Latin Amerika ülkelerinde, yeni yıl gecesi saatler gece yarısını gösterdiğinde ilginç bir ritüel başlar: 12 üzüm yemek. Her bir saat vuruşu için bir üzüm yiyen insanlar, toplamda 12 üzümle yılın her ayına bir dilek dilemiş olurlar. "Las doce uvas de la suerte" (Şansın On İki Üzümü) olarak da bilinen bu gelenek, yeni yılın 12 ayına şans, bolluk ve mutluluk getireceğine inanılır. Bu geleneğin kökenleri 1895'e kadar uzanır ve 1909 yılında üzüm üreticilerinin bu uygulamayı bir pazarlama stratejisine dönüştürmesiyle popülerlik kazanmıştır.

Brezilya'da Okyanusla Kucaklaşma: Iemanjá'ya Şükran

Brezilya'da yeni yıl kutlamaları, Afro-Brezilya dinlerinin etkisini taşır. Özellikle kıyı bölgelerinde, insanlar beyaz giyinerek okyanus kıyısına giderler. Burada okyanus tanrıçası Iemanjá'ya (veya Yemanja) adaklar sunulur. Çiçekler, mumlar ve çeşitli hediyeler denize bırakılır. Ayrıca, insanlar yedi dalganın üzerinden atlayarak geçmiş yıldaki iyilikler için tanrıçaya teşekkür ederler. Her dalga, bir dileği veya bir şükran ifadesini temsil eder. Bu ritüel sırasında okyanusa sırt dönülmemesi gerektiğine inanılır; aksi takdirde kötü şans getireceğine inanılır.

Yunanistan'da Soğan: Yenilenmenin Sembolü

Antik Yunan'dan beri soğan, büyüme, yeniden doğuş ve dayanıklılığın sembolü olarak görülür. Kolayca filizlenebilen ve büyüyebilen bir bitki olması, soğanı yaşam döngüsünün ve sürekliliğinin bir temsilcisi yapar. Yunanistan'da yeni yıl kutlamalarının bir parçası olarak, insanlar evlerinin kapılarına soğan asarlar. Bu ritüelin, ev halkının yeni yılda büyümesine, gelişmesine ve yenilenmesine yardımcı olacağına inanılır.

12 yuvarlak meyve bulma

Kürtçe Bir İfade Mıdıgo Me Kürtçe Bir İfade Mıdıgo Me

Daire, çember, küre gibi geometrik şekiller, kusursuzluklarıyla anılıyor. Bu da Filipinler vatandaşlarının yeni yıl geleneklerine yön veriyor. Yeni yılı kutlayacakları gün puantiye desenli giysiler giyen Filipinliler, yeni yıl sofralarını da yuvarlak şekilli meyvelerle donatıyor. Filipinliler, yuvarlak meyvelerin bereket getireceğine, talihi artıracağına inanıyor. Öte yandan ananas gibi dikenli, kabuklu meyvelerden bu sofralarda kaçınılıyor; zira dikenlerin kabukların engelleri simgelediği düşünülüyor.

Preply analistleri, bu araştırmayla ilgili olarak, "Kutlamalar, günlük rutinlerden uzaklaşarak sevdiklerimizle bir araya gelmek için benzersiz fırsatlar sunar. Bu özel zamanlarda güzel anılar biriktirmek ve bunları gelecek nesillere aktarmak önemlidir," yorumunu yapıyor. Bu ritüeller, farklı kültürlerin yeni yıla nasıl anlam yüklediğini ve onu nasıl kutladığını gösteren canlı örneklerdir. Her biri, kendi coğrafyasının, tarihinin ve inançlarının izlerini taşır. Bu kültürel çeşitlilik, dünyamızın zenginliğinin bir yansımasıdır.