ŞENOL GÜNEŞ TRABZONSPOR'A GELİR Mİ?

Başkanımız Ahmet Ağaoğlu’nun bugün yaptığı açıklamalar kafamdaki parçaları birleştirdi.

Şenol Güneş’in Trabzonspor’dan ayrılmasıyla Ünal Karaman’ın Trabzonspor’dan ayrılması birebir benziyor.

Şenol Güneş ile Sadri Şener’in arası nasıl düzelmedi ve düzelmezse de, Ünal Karaman ile de Ahmet Ağaoğlu’nun arası düzelmez.

Bunlar gerçekler.

Sebebi bunları yazan ben değil, bugün Trabzonspor’un durumuna gülen eski asbaşkanımızdır.

Şimdi yıllar öncesine dönüyorum ve yaşayıp gördüklerimi yazıya döküyorum. Döküyorum ki, kimse Şenol Güneş’in Trabzonspor’a geleceğini düşünmesin. Olur da getirilmeye çalışırlarsa da durumun Ünal Karaman’ın durumundan farklı olmayacağının bilinmesi gerektiğini düşünüyorum.

9 puan önde devreye giren bir takım, şahane uyum yakalayan, Türkiye Kupası kaldıran yönetim, hoca ile çok iyi uyum yakalayan bir Asbaşkan Hayrettin Hacısalihoğlu vardı.

Benim de meslekte çok toy olduğum yıllarda tanımıştım kendisini. Hayran olduğum bir kulüp yöneticisiydi kendisi.

Uçağa binen her yönetici parasını ödüyordu. Kulübün parasını kendi parası gibi yönetiyordu eski asbaşkanımız.

Tıpkı bir dayımız var onun da Hayrettin Hacısalihoğlu hakkında dediği gibi "adam Trabzonspor ile doğmuş, Trabzonspor ile yatıyor Trabzonspor ile kalkıyor"du. 

Kulüp personelinin bir kısmı Hayrettin Hacısalihoğlu’ndan memnun değildi. Çünkü o tam bir kulüpçüydü. Şartları vardı. Herkes nizami olacaktı. Disiplinli davranacaktı. Yani her şey çok güzeldi.

Sonra ne olduysa 9 puan önde devreye giren ve takımın şampiyonluğuna kesin gözüyle bakılırken, bir anda anlam veremediğimiz şekilde Asbaşkan Hayrettin Hacısalihoğlu görevden alındı. Onunla beraber yönetimden de çok sayıda isim ayrıldı. Yerine Nevzat Şakar geldi. Kulüpte her şey bir anda değişti. Az önce anlattığım ve hayran kaldığım durumdan eser kalmamıştı.

Şenol Güneş geliyor sürekli Başkan Sadri Şener’den dert yanıyordu. Gidiyordu yakın dostu Hayrettin Hacısalihoğlu’nun yanına başkan Sadri Şener’e karşı konuşuyorlardı.

İşte tam burada Hayrettin Hacısalihoğlu’na kızmaya başlamıştım.

Evet Hayrettin Hacısalihoğlu'na ve yöneticilere çok büyük bir hata yapılmıştı. Ben de bunun canlı şahidiyim.

Ama sonuçta sen bir çoğumuzdan daha çok seviyordun Trabzonspor’u. Trabzonspor ile doğmuş, onunla yatıp onunla kalkıyordun. Gözünü açıyordun Trabzonspor’u düşünüyordun. Kapıyordun Trabzonspor.

Yönetimde olmasan da, sana haksızlık yapılsa da Şenol Güneş’i Trabzonspor için motive edebilirdin. Ama yapmadın.

Trabzonspor’un Şenol Güneş’e ihtiyacı olduğu dönemde, sana yapılan haksızlığa rağmen sineye çekip Şenol Güneş’in Trabzonspor’da şampiyonluğu almasını sağlayabilirdin.

Bunu yapmadın. Ateşle, barut oldunuz ve Trabzonspor’dan Şenol Güneş’in ayrılığı gerçekleşti. Sonuçta Trabzonspor’un da o dönemde kötü gidişi başladı.

Gelelim bugüne, yeni asbaşkanlığın döneminde eski halinden eser yoktu.

Yıpranmıştın. Eskisi kadar dinamik değildin ve yönetimde Hayrettin Hacısalioğlu'nun etkilisi kadar etkisi olan isimler vardı. Bunun sonunda yönetimden ayrıldın.

Ve yine seninle dostluk yapan Ünal Karaman ile ateşle barut oldunuz. Yine olan Trabzonspor’a oldu.

Duyduklarımı kaleme almıyorum. Dinleyip, görüp yazdıklarımı burada kaleme aldım.

Şimdi son olarak şunu belirtmek istiyorum.

Hani Ünal Karaman’ı siyasiler yedi söylemleri var. Bunları tamamen çürütecek bir gerçeği daha açıklayayım.

Şenol Güneş’i bahsi geçen siyasiler çok seviyor. Hatta öyle seviyorlar ki, kompleksin ismi bile Şenol Güneş Spor Kompleksi oluyor. Hem de Beşiktaş’ta hocalık yaptığı dönemde.

Şimdi o siyasiler Şenol Güneş’i Trabzonspor’a getirebilir mi?

Kesinlikle getiremez. Çünkü, Trabzonspor’da bir Hayrettin Hacısalihoğlu gerçeği var.

Bu arada son olarak ekleyeyim;

İbrahim Hacıosmanoğlu döneminde de Şenol Güneş’in Trabzonspor’a gelmesi çok istenmiş fakat bu istek Hayrettin Hacısalihoğlu’nun İbrahim Hacıosmanoğlu ile ters düştüğü döneme denk gelmesi sebebiyle gerçekleşmemişti.

Ben gördüklerimi yazdım.

Şimdi okuyun, Hayrettin Hacısalihoğlu’na haksızlık yapıldı adam haklı diyenler de olabilir.

Trabzonspor’u böyle seven ateşle barut olmamalıydı diyen de olacaktır benim gibi.