Kandilli Rasathanesi'nin verilerine göre, depremin derinliği 5.3 kilometre olarak ölçüldü. Deprem sonrası "Trabzon deprem bölgesi mi?" ve "Trabzon fay hattında mı?" gibi sorular, vatandaşlar tarafından sıklıkla sorulmaya başlandı.
Trabzon'un Sismik Durumu ve Tarihi
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Osman Bektaş'ın açıklamaları, bölgenin deprem geçmişine ışık tutuyor. Bektaş, Doğu Karadeniz’in sismik olarak ilginç bir yapıya sahip olduğunu belirterek, geçmişte yapılan çalışmaların Trabzon’u 2. derece deprem bölgesi olarak sınıflandırdığını ifade etti.
1940’larda hazırlanan deprem haritalarında Trabzon, sahil bölgesindeki sismik hareketlilik nedeniyle bu sınıfta yer alıyordu. Ancak, sonraki yıllarda bölgede büyük ölçekte depremler yaşanmaması sebebiyle Trabzon’un deprem kuşağından çıkarıldığı açıklandı.
Karadeniz ve Aktif Fay Hatları
Bölgedeki aktif fay hatlarının yeniden incelenmesi gerektiğini belirten Bektaş, Doğu Karadeniz’deki sismik hareketliliğin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı. Özellikle sahil şeridi boyunca yer alan zayıf jeolojik yapılar, düşük şiddette depremlerin hissedilmesine neden olabiliyor. Ancak büyük ölçekte bir risk barındırdığına dair net bir bulgu henüz ortaya konmuş değil.
Bölgenin Depremsellik Açısından Yeniden Değerlendirilmesi
Trabzon’da uzun süredir büyük bir depremin kaydedilmemesi, bölgenin düşük riskli olarak değerlendirilmesine yol açtı. Ancak, son yıllarda düşük şiddette yaşanan depremler, bölgedeki fay hatlarının ve sismik risklerin yeniden incelenmesi gerektiği çağrılarını artırdı. Uzmanlar, özellikle şehir planlamasında ve yapı denetiminde bu tür hareketliliklerin dikkate alınması gerektiğini belirtiyor.
Vatandaşlara Öneriler
Uzmanlar, her ne kadar Trabzon yüksek riskli bir deprem bölgesi olarak sınıflandırılmasa da, depreme karşı hazırlıklı olmanın önemini vurguluyor. Yapı güvenliğinin kontrol edilmesi ve olası risklerin değerlendirilmesi, bölge halkının daha güvenli bir yaşam sürmesi için kritik önemde.
Trabzon'daki deprem, büyük bir hasara yol açmasa da, bölgenin sismik özellikleri hakkında farkındalık yaratma açısından önemli bir hatırlatma oldu.