Törene Eski Milli Savunma Bakanı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve 28. Dönem Kayseri Milletvekili Dr. Hulusi Akar, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, AK Parti Trabzon Milletvekili Vehbi Koç, önceki dönem Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan ve AK Parti Trabzon İl Başkanı Sezgin Mumcu ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Başkan Genç: "Tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz"
Anma töreninde açıklamalarda bulunan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, "Kıymetli askeri öğrencilerimizle, okullarımızla, sivil toplumumuzla hep birlikte dedelerimizi anıyoruz. O dedeler ki bize bu toprakları, tam bağımsız Türkiye uğruna canlarıyla emanet eden şehitlerimizdir. Bu toprakların altı, üstünden çok daha kıymetlidir. Çünkü şehitlerimizin kanlarıyla yoğrulmuş bu topraklar, inşallah ilelebet Türk yurdu olarak ayakta kalmaya devam edecektir.
Bugün, o kahramanlık hikâyelerinden bir tanesini anıyoruz. Sayın Bakanlarım, 1912 yılında, Balkan Harbi esnasında, Bulgarların İstanbul’u işgal edeceğini öğrenen Anadolu halkı harekete geçiyor. Trabzon’daki vatansever dedelerimiz, 511 gönüllüden oluşan 87. Alay’ın 3. Taburu olarak, Gülcemal vapuruna binmek üzere hazırlanıyor. Ancak vatan mücadelesine bir düğün, bir şölen havasıyla gidiyorlar.
Şehadete gözlerini kırpmadan yürüdükleri bu merasimle toplanıyor ve limandan Gülcemal vapuruna biniyorlar. 511 kahraman dedemiz Çatalca’ya ulaşıyor ve oradaki birliklerle buluşuyor. Ne yazık ki 509’u bir hafta içinde şehit düşüyor. Ancak o bir hafta çok kritiktir, Sayın Bakanım. Çünkü muhasarayı bir hafta öteleyerek, İstanbul’un savunulmasına olanak sağlıyorlar.
Bu vesileyle, Alanya’dan gelen birliklerle birleşen savunma hattı, İstanbul’u Balkan Harbi’nin son nirengi noktası olarak işgalden kurtarıyor. Böyle büyük bir tarihe sahibiz. Biraz önce Kıymetli Hocam da ifade etti, bu tarihi bileceğiz ki geleceğe emin adımlarla yürüyelim. Bu vesileyle, bize bu toprakları ilelebet Türk yurdu olarak emanet eden tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz" dedi.
Vehbi Koç: "Allah, onların içine koyduğu vatan sevgisini nesillerden nesillere içimizden almasın"
AK Parti Trabzon Milletvekili Vehbi Koç ise açıklamasında, "Alay, Gönüllü Alay. Biliyorlardı ki payitahtın başına bir şey gelmemesi gerekiyordu. Payitaht düşerse, Trabzon da düşer, her yer düşer. O şuurla, o bilinçle, o imanla yola çıkıyorlardı. Aslında dönmeyeceklerini de biliyorlardı. Ruhları şad olsun, mekânları cennet olsun.
Duamız şudur ki Cenab-ı Allah, onların içine koyduğu vatan sevgisini, vatan aşkını nesillerden nesillere içimizden almasın. Bir miras olarak onların duruşunu, samimiyetini, inancını sürekli yaşatmayı bizlere nasip etsin. Allah böyle zor günler göstermesin. Ama iş başa düşünce, Allah, seve seve bu kanı bu topraklar için akıtmaya bizi de razı kılsın" ifadelerini kullandı.
Vali Aziz Yıldırım: "Onların “ölmek” dediği şey, bizim için şehadettir"
Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Türk milletinin birbirine kenetlenerek hareket etmesi gerektiğini belirterek, "1915’te, annemin dedesi Giller ve annemin amcası Giller Çanakkale’ye gitmiş, bir daha dönmemişler. Burada dört, Çanakkale’de beş tane şehidimiz var. Hepimiz şehit torunuyuz. Gidenler “Geleceğiz, döneceğiz” diye gitmiyor; gönderenler de “Bunlar nasıl olsa geri gelecek” diye arkalarından bakmıyorlar. Herkes biliyor ki bir ayrılık var. Ama vatan ve millet için bu gerekli. Bu ezanlar susmayacak, bu bayrak inmeyecek.
İşte bu yüzden herkes en kıymetli varlığı olan sevdiklerini ve canını, bu vatan, bu millet, bu inanç, bu din, bu bayrak için feda etmekten çekinmedi. Bizim inancımız şöyle: Bütün müminler, bir binanın tuğlaları gibi veya bir bedenin uzuvları gibidir. O tuğlalardan birkaçını çekmeye kalkarsanız, bina yıkılır. O uzuvlardan bir tanesi acıdığında, ağrıdığında ya da yaralandığında, diğer uzuvlar ve vücudun bütünü acı çeker.
İşte bu yüzden bizim insanımız buradan kalktı; Balkan Harbi’nde buraya kilometrelerce uzaktaki bir yere, oradaki arkadaşlarına ve askerlerimize yardıma gitti. Ve geriye dönmeyi düşünmeden gittiler. Allah hepsine rahmetiyle muamele eylesin. Daha çok şehidimiz var, gazilerimiz çok az.
Onlar geldiklerinde ancak öğrenebildik: Çanakkale’de, Galipçe’de, Balkan Harbi’nde, Kurtuluş Savaşı’nda ve farklı cephelerde pek çok şehidimiz var. Ama onların sayesinde bugün özgürce burada yaşayabiliyoruz. Bize düşen, onların emanetine sıkı sıkıya sahip çıkmaktır.
Birbirimize düşmeden, sınırlarımızın dışında neler olup bittiğini çok iyi analiz ederek bugünleri değerlendirmek ve birbirimize kenetlenmek zorundayız. Aksi takdirde, düşmanlar… O günkü savaşlar belki bitti ama düşmanların düşmanlığı bitmedi. Bugün de aynı şekilde bizleri bu topraklardan kovabilmek için fırsat kolluyorlar. Bizim onlara bu fırsatı vermememiz gerekiyor.
Şehitlik mi? Bizim için düğün, bayram. Onların “ölmek” dediği şey, bizim için şehadettir. Ve biz inanıyoruz ki şehitlerimiz, peygamberlerden sonra ikinci sırada cennete girecekler" dedi.