Japonya Devleti'nin bursunu kazanarak bu ülkeye giden Durmuş, Osmanlı askerlerinin anısına yapılan anıtta dedesinin izini bulmayı başardı.
Ertuğrul Fırkateyni’nin Hikâyesi
1887 yılında Japon İmparatoru Meiji’nin Osmanlı Padişahı II. Abdülhamid’e gönderdiği hediyelere karşılık olarak Japonya’ya dostluk heyeti ve hediyelerle gönderilen Ertuğrul Fırkateyni, Türk-Japon dostluğunun ilk adımı olarak görülüyor. Ancak dönüş yolunda, 16 Eylül 1890 tarihinde fırtına nedeniyle Japonya’nın Kushimoto açıklarında kayalıklara çarparak batmış ve 600 kişilik mürettebattan sadece 69 kişi kurtulmuştu. Şehitler arasında Trabzon’un Tonya ilçesinden Mehmet oğlu Abdullah Kuzoğlu da bulunuyordu.
Kendi Kendine Japonca Öğrendi
Durmuş, bu trajik hikâyeyi ailesinden duyduğunu ve küçük yaşlardan itibaren atalarının izini bulmayı hayal ettiğini belirtti. Lise yıllarında kendi çabasıyla Japonca öğrenmeye başlayan genç, şunları söyledi:
❝Tonya'dan yalnızca bir kişi sefere katılmış. Atalarımın kim olduğunu öğrenmek ve onların kabrinde dua okumak istiyordum. Japonya’ya giderek Ertuğrul Fırkateyni şehitlerinin anısına yapılan anıtı ziyaret ettim.❞
Durmuş, Japonca öğrenme süreci hakkında, “Üç yıl boyunca kitaplar, bilgisayar programları ve sözlüklerden yararlanarak dili öğrendim. Trabzon’da Japonca kursu olmadığı için tamamen kendi başıma çalıştım” dedi.
Japonya’da Şehitlik Anıtını Ziyaret Etti
Japonya hükümetinin Asia Kakehashi Bursu programına katılarak Japonya’ya gitme hakkı kazanan Durmuş, Wakayama eyaletinde bulunan Kushimoto bölgesine gönderildi. Burada yaptığı araştırmalarda Ertuğrul Fırkateyni kazasında hayatını kaybeden Osmanlı askerlerinin anıt mezarını buldu ve dua etti. Durmuş, ❝Deniz kazasında şehit olan Osmanlı askerleri için yapılan anıtta Yasin-i Şerif okudum. Onların hatırasına teşekkür etmek benim için gurur vericiydi❞ diye konuştu.
Hedefi Daha İleri Eğitim
Japonya’da geçirdiği 4 aylık sürede dilini daha da geliştiren Durmuş, Trabzon’a döndükten sonra Japonya’daki sınavlara hazırlanıyor. Japonya’da yeniden eğitim almayı hedeflediğini belirten genç, “Japonca dilini öğrenmek ve ilerletmek için büyük çaba harcıyorum. Trabzon’da bu konuda imkânlar kısıtlı olsa da hayalimi gerçekleştirmek için çalışmaya devam edeceğim” ifadelerini kullandı.
Türk-Japon Dostluğunun Yeni Nesil Temsilcisi
Yavuz Selim Durmuş’un azmi ve başarı hikâyesi, Türk-Japon dostluğunun tarihsel bağlarının genç nesiller tarafından nasıl yaşatıldığını bir kez daha gözler önüne serdi. Bu anlamlı çaba, geçmişten geleceğe uzanan dostluk köprülerini güçlendirme açısından büyük önem taşıyor.