Trabzonspor ile 6 Şampiyonluk Kupası, 3 Türkiye Kupası, 6 Süper Kupa, 5 Başbakanlık Kupası kaldıran efsane isim Turgay Semercioğlu konuğumuz oldu.

Turgay Semercioğlu Kimdir?

Tabi ki  ama öncelikle bizleri unutmadığınız için sizlere ve ekibinize teşekkür ederim. Turgay 25 Şubat 1954 yılında Trabzon’da doğdu. Trabzon’da o dönemlerde İdmanocağı ve İdmangücü rekabetinin en ateşli olduğu dönemde İdmangücü’nün kaptanı olan bir babanın evladıyım 4 erkek kardeşten futbolcu olan tek çocuğuyum. Futbola ben mahalle arasında başladım en büyük şansımda sahil kenarında oturmamızdı. Trabzon lisesinde okuyordum oranın en büyük özelliği futbolcuların bu okulda okumasıydı. Ben ve Necati Özçağlayan ile aynı sınıftaydık ve her zaman maçlar yapar kazanırdık. Bir gün semtimizde bulunan çimento fabrikası Çimentospor diye bir kulüp kurdular mahallemizden bir abimizde o kulübün başındaydı beni oraya alarak futbola resmi olarak ilk adımımı attım.

Trabzonspor ile yolunuz nasıl kesişti?

Çimentospor’da oynarken çok başarılı oldum oradaki başarılı futbolum beni Trabzon amatör karmasına getirdi o takımın başında da rahmetli Özkan Sümer vardı ve turnuva maçları esnasında tribünden beni izleyen Ahmet Suat Özyazıcı ben 19 yaşındayken Trabzonspor’a aldı. Bir gün Beşiktaş ile hazırlık maçı yapıyorduk Ahmet hoca beni sağ bek oynattı o gün çok iyi oynadım ve artık o günden sonra hep sağ bek olarak top oynadım ve o maç bana milli takım kapısını da açtı ve 29 maç arka arkaya oynayan tek futbolcu rekoruna ulaştım hala daha bu rekoru geçebilen yok.

Hocam Ahmet Suat Özyazıcı ile bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?

Ahmet hocam ile o kadar çok anımız var ki hangisini anlatayım benim abim gibiydi ben eğer bu kadar başarılı olduysam onun emeği çok büyüktür. Dinamo Kiev ile Rusya’da maçımız var oteldeyiz tavla oynuyoruz maça dakikalar kalmış ben Necati ve Çaycı Ahmet çok çekişmeli Suat hoca da başımızda izliyor o kadar heyecanlı geçiyor ki o bile Kiev maçını unuttu sonrasında bizi azarlayarak maça gittik ama o gün bile Dinamo Kiev’i haşladık.

Turgay hocam hayatınızda unutamadığınız en ateşli maç hangisiydi?

Fenerbahçe’nin stoper oyuncusu Ziya Şengül’ün jübile maçıydı 20 yaşındaydım o zaman Trabzonspor yeni yeni parlamaya başladığı dönemdi ve İstanbul’da taraftarı da çok olduğu için bizimle maçı yapmak istemişlerdi. O gün Fenerbahçe’yi 2-0 yendik ve artık herkes bizden korkmaya başlamıştı. Bir maç daha var onu da anlatmak isterim Galatasaray ile maçımız var Ali Kemal sağ açık ben sağ bek o maçı da 2-0 kazandık Galatasaray 3 sol bek değiştirdi o maçta Ali Kemal gidiyor onu durduruyorlar ben gidiyorum o maçı da hiç unutamam.

Hocam kaşınızın yarıldığı bir resim var kanlar içinde onun hikayesini anlatır mısınız?

Tabi ki anlatayım artık Trabzonspor tutulamıyordu 3 sene üst üste şampiyon olduğumuz dönemde Fenerbahçe ile Kadıköy’de maçımız var ve kazandığımız an şampiyon oluyorduk biz o gün o kadar hırslı futbol oynuyorduk ki bana faul yapıldı kaşım yarılmış hiç hissetmedim frikiği ben kullandım top kale içerisine kadar gitti ve dobi Hasan’ın kafa golü ile o maçı 1-0 kazandık ve o gün orada şampiyon olmuştuk o karenin anısı o maçtır. Şunu da araya sıkıştırmak istiyorum bugün uygulanan VAR sistemi o gün olsaydı biz en az 3 şampiyonluk daha alırdık önümüzü kestiler maalesef

 

Hocam o dönemde yaşadığınız zorluklardan biraz bahseder misiniz?

Hep başarıları, kupaları ve futbolu konuştuk ama zorluklara girmemekte olmaz teşekkür ediyorum size Avni Aker stadında maçlarımızı oynuyorduk ve topraktı nerede şimdi ki gibi yemyeşil sahalar bende mevkiim olan sağ bek bölgesinde sürekli kaymak durumunda kalıyordum toprak çoğu zaman kuru olduğu için bacaklarım hep yara olurdu her tarafım kan revan içinde kalırdı. Mesela rakiplerimiz Adidas krampon giyerken biz İstanbul’da bir adamın yaptığı çivili kramponları giyerdik içerisinden çıkardı ayağımıza batardı kanlar içinde kalırdık formalarımız örgü idi ter çekmez çok zordu ama ne diyeyim çok mutluyduk.

Hocam son olarak Trabzonspor camiasına mesajınız nedir?

Öncelikle Trabzonspor yönetimine seslenmek istiyorum amacınız hep başarı olsun özümüze dönmemiz gerekiyor gelişen futbol enstitüsünde artık futbolcu yetiştirmek gerekiyor ve Dünya futboluna futbolcu üretmemiz gerekiyor bu yüzden alt yapıya ve amatör’e çok önem vermemiz gerekiyor. Taraftarımıza ise şunları ifade etmek istiyorum onlar gerçekten bu ligin en iyi taraftarı hiçbir zaman kulüplerini yalnız bırakmadılar bugünde bırakmayacaklarını çok iyi biliyorum Trabzonspor bizim fabrikamız ve bu fabrikayı asla yalnız bırakmasınlar, küsmesinler sizlere de çok teşekkür ederim beni dinlediğiniz için

İzlemek İçin: https://youtu.be/JZRhp7NKR7g