Maça çok durgun başladı Trabzonspor. Tabiri caizse takım uykusunu alamadan gelmiş maça. İlk dakikalar adeta rüya gibiydi. Kimse ne yaptığını bilmiyordu. Bu fırsatı iyi kullanmak isteyen İzmir ekibi maçın ilk dakikalarında Trabzonspor'u etkisi altına almayı başardı. Çektikleri şutlarla Trabzonspor'u korkutmak istediler ama bitiricilik konusunda başarılı olamadılar.
Trabzonspor geç de olsa uyandı. Takım, sık sık yaptığı ataklarla etkisini göstermeye başladı.
Bu maçta özellikle beğendiğim oyunculardan birisi de Savic oldu. Kısa sürede eski formuna dönmeyi başardı. Maç içerisindeki hırsı, isteği, enerjisi ve arzusu sahaya yansıdı. Batagov, Savic gibi bir tecrübe ile oynadığı için çok şanslı. O bir dünya yıldızı. Yılların tecrübesi. Sakatlık yaşamadığı sürece savunmanın adeta bel kemiği.
Mustafa Eskihellaç'ın performansı gitgide artış gösteriyor. Orijinal mevkisi sol bek olmamasına rağmen elinden geleni yapıyor ve yıllardır orada oynuyormuş gibi bir izlenim yaratıyor. Üstelik sağ ayaklı bir oyuncu. Nereye koyarsan koy, oynar. Tam bir joker. Son maçlarda özellikle hızını ve bilek hakimiyetini konuşturmayı başardı. Galatasaraylı dostlarım Eren Elmalı'dan memnun, Trabzonsporlular da Mustafa Eskihellaç'tan memnun. Devam...
Ozan Tufan, maç içerisinde birçok pozisyonun içinde yer aldı. Böyle bir maçta gol atacağını çoğumuz tahmin edemezdik. Hele ki 3 önemli orta saha oyuncusundan yoksun bir Trabzonspor varken.. Attığı gol tam bir şans golü. Ama yine de şık vurdu. Uzun süre hafızalardan silinmeyecektir.
Bugün Sikan, uzun zaman sonra ilk 11'de yer aldı. Tam olarak bekleneni veremedi fakat mücadelesinin olumlu olduğunu söyleyebilirim. Asla sırıtmadı.
Son haftaların formda ismi Zubkov her zamanki gibi klas oynadı. 89'uncu dakikada takımını 2-0 öne geçirerek hepimizi rahatlattı. Nwakaeme, maç sonu Zubkov hakkında övgü dolu sözler söyledi. Önümüzdeki sezonun kadrosunun vazgeçilmezlerinden olacaktır...
Simon Banza, kolay pozisyonları golle sonuçlandıramadı. Belki de Trabzonspor kariyerindeki en etkisiz kaldığı maç bu maç olabilir. Çok formsuzdu. Art arda kaçırdığı pozisyonlardan sonra o da kendine çok kızdı. 55'inci dakikadaki penaltıda topun başına geçti. Az çok tüm Trabzonsporlular bu penaltının gol olmayacağını hissetmiştir. Hareketleri de onu gösteriyordu az çok. Maçta penaltı olana kadarki zaman dilimi içerisinde etkisiz olan Banza, bir de üzerine penaltıyı etkisiz ve yumuşak bir şekilde kullanarak kaçırınca iyice morali bozuldu ve özgüveni düştü. Tabii takımın da morali bozuldu.
Anthony Nwakaeme... Maçın başından beri çok istekliydi. Sürekli pozisyon yaratıyor, ceza sahasına tehlikeli ortalar kesiyordu. 89'uncu dakikada Zubkov'a akıl dolu bir asist yaparak, "Bu iş tamam" dedi.
36'lık Nwakaeme yaşına rağmen elinden geleni fazlası ile yapıyor. Her şeyden önce ezbere oynamıyor. Akılla oynuyor. Boşuna "Bay Beyin" demiyoruz.
Nwakaeme'nin Trabzonspor'a ikinci gelişinde oyuncunun maaşını yüksek bulanlar, "Yatmaya gelir" diyenler utanır mı? Sanmam. Yaş sadece bir sayı! O, her zaman elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı, çalışacak da...
14 Haziran 2024 tarihinde X platformundaki bir gönderiye, "Nwakaeme Arabistan'a para için gitti. Şimdi ise taraftarın sevgilisi olarak yuvaya dönüyor. Ona sevgi gösterin ve sonra oturup izleyin." yorumunu yapmıştım. Fazla söze gerek var mı?
Şunu da unutmayalım, Fırtına Tribünü'nün adını değiştirerek Mattia Ahmet Minguzzi Tribünü yapan Trabzonspor Yönetimini kutluyorum. Ahmet kardeşimizin ismi daima var olacak...
Sonuç: Trabzonspor'un kesinlikle finalde olması gerekiyordu. Hak ederek finale çıktılar. Fatih Tekke ve öğrencilerini tebrik ediyor, finalde başarılar diliyorum. Fırtına sezonu kupa ile tamamlamalı!