Maçın ardından, hemen yazıyı yazmak istedim. Ellerim, ayaklarım hala titremekte.. Trabzonspor eşittir "kanser" 
Başka daha açıklanamaz Trabzonspor'un olayı.. Allah kimseye böyle bir sıkıntı böyle bir stres yaşatmasın.. 

Trabzonspor dedik, Alanyaspor maçında nazar değdi dedik. Takımı sirtladik, takim yenecek dedik, çok fazla güvendik..  Ama şimdi ki facia nedir?

Bunun sorumluları kim, şu an vicdanları rahat mı?

En başta BURAK. Penaltıyı nasıl kaçırırsın. Hadi kaçırdın diyelim. İkinci şansını kullanamayıp karşı karşıya pozisyonu nasıl atamazsın?

Bir takımın taraftarını düşünün. Takımı 2-0 geride ve erken atacağı bir golle birlikte rakibini 3-2 ve belki de 4-2 yenecek. 

İste Trabzonspor taraftarı böyle bir taraftar. O kıvılcımı yakalasak alacağız maçı var mı ötesi ? Ama 100 tane şansın hiçbirini kullanamadık. 

Ruhsuzlar...

Bir Caner'e bakıyorum, bi bizim Novak'a bakıyorum. Biri Allah'in lütfu diğeri Allah'ın belası.. 

Sosa zaten oynamıyorsa biz zaten o maçı alamıyoruz.

Onazi'nin her zamanki top kayıpları.

Onur'un yine, yeniden hatalı golü...

Mustafa Akbaş zaten ŞABAN... Hosseini yoksa Hüseyin var kardeşim. Mustafa'dan bin katr daha iyi olduğu kesin..

Ünal Hocam; Trabzonspor'u ne kadar sevdiğini, onu bağrına ne kadar bastığını, ona ne kadar saygı duyduğunu yürekten biliyorum. Ama bu tecrübe ile bu iş olmaz hocam. 

2010-2011'deki gibi ŞENOL hoca teknik direktörümüz olsun. Sen de yardımcı antrenör ol. 

Dediğim gibi her defasında ŞENOL HOCAM'dan başkası yalan.

Trabzonspor'un kahrını başka hoca çekmez!

Her şey bitti mi , bitmedi mi göreceğiz.

Sonumuz hayr ola.

VESSELAM...