Sezonun ilk maçıdır olur böyle şeyler diyeceğim ama olmayacak şeyler oluyor. Saha sonucu değil sorgulayacak olduğumuz, ortada ne futbol var ne yardımlaşma ne paslaşma, ayağına topu alan iki adım öteye gidemiyor. Orta saha top tutamıyor, topa yön verip oyunu yönetemiyorlar. Sosa ve Novak ın yerlerine gelenler topu nereye ve nasıl atacağını bilmiyor. İşleyen çarkların yerleri değişince diğer çarklar da zarar görüyor. Abdulkadirler de bu çarklardan etkilenmişler. Bal yapamayan arı pozisyonundalar.
Beşiktaş ın kazandığı penaltı ve akabinde gelen kırmızı kart maçın en acımasız anıydı, böyle penaltı verilmez, daha ligin ilk haftasından bu şekilde başlarsa zaten kötü olan hakemleri şimdiden konuşmaya başlarız. Yanlış penaltı kararı ve kırmızı kart gösterildi diye Trabzonspor yenildi diyemeyiz, bu maç sabaha kadar oynansa Trabzonspor yine kazanamazdı.
Sörloth olayı sıcaklığını koruyor, yokluğunda forvet hattı çok etkisizdi. Beşiktaş savunması en rahat maçlarından birini oynadı, belki de bu kadar rahat savunma yaptıkları bir maç bir daha oynamayacaklar.
Trabzonspor adeta kolu kanadı kırık kuşlar gibiydi, ne uçabiliyor ne kaçabiliyor. Trabzonspor taraftarını zor, stresli ve sıkıntılı bir sezon bekliyor.
Trabzonspor yönetiminin sessizliği, açıklama yapmamaları hayra alamet değil.
Sosa ve Novak ın takımdan ayrılış hikayesinin bu şekilde olmasının nedeni yönetimin beceriksizliği ve öngörüsüzlüğüdür. Sadri Şener döneminde yaşanmış ve hafızalarda halen daha yer tutan Selçuk İnan, Burak Yılmaz ın takımdan ayrılış serüveni dururken Sosa ve Novak ın sözleşmelerinin bitmesine ramak kalmadan anlaşma yapılıp iş bitirilmeliydi. Sörloth un durumu biraz farklı ama oyuncu üst düzey performans gösterince ne sözleşme dinler ne anlaşma. Çünkü alıcı çok, talipli çok, para çok. Paranın yüzü sıcaktır.