Rahmetli babam köfteci Yaşar bir gün, 'Oğlum yarın Avni Aker'de maça gideceğiz' diye seslendi..
Öyle mutlu uyandımki o sabah; hala aklımın en güzel köşesindedir..
Maçtan önce annem, "Pantolununu ütüledim. Çorapların yatağın kenarında. Onları giymeden sakın çıkma.." diye tembihledi.
Annemin bu ince davranışını o zamanlar önemsememiştim...
***
Sivasspor - Trabzonspor maçında gördüğüm bir anne o anları aklıma getirdi.
Geçmişe dönüp duygulandım.
Meğer annem sevgilisine kavuşacak oğlunu özene bezene hazırlıyormuşta; ben anlamıyormuşum..!
***
O an maç hikaye oldu benim için.
Trabzonspor gol atmış, Sivasspor yenilmiş…
Benim için zaman durdu..!
Hakeme,
Bozuk düzene,
Hatta şikecileri ekrana çıkaranlara;
Çektim kırmızı kartı..!
***
Üzerine Trabzonspor formasını özene bezene giydirdiği, alnına bordo mavi kuşağını taktığı o engelli çocuğunu sırtına alıp Avni Aker'e Trabzonspor'a destek vermek için gelen anneye defalarca baktım.
***
Gözlerinin içine derin derin...
Maçı nasıl izlediğini ve nasıl heyecanlandığını gördüm.
***
Ve şimdi o eli öpülesi anneyi düşündükçe; emek hırsızlarının, masa başında ligi tamamlamak için dansöz gibi kıvıranların, tarla sürerek futbolcuları inşaat işçisi yapanların niye süründüğünü daha iyi anlıyorum.
O anne her 'ahh' edişte daha azap verici süründüklerinden şimdi daha çok eminim…
Twitter : @narvent