Süper ligin yeni ekiplerinden Erzurumspor karşısında tepilen fırsatın kökü çok eskilere dayanmaktadır.

Üç büyüklerin puan kaybettiği haftada Trabzonspor’unda kaybetmesine alışkın olmamız lazım zira geçmiş yıllarda da buna benzer haftalar yaşanmış, puanlar kaybedilmişti.

Bozulmayan anane nedeniyle şampiyonluktan bahsetmek mümkün olmayabilir çünkü böyle fırsatlar her daim insanın ayağa gelmez.

Bu sezona dair iç sahada Erzurumspor karşısında kazanamamak Trabzonspor için kabul edilebilir bir tablo değildir.

Kaybedilen 2 puan sezona kötü başlayan büyüklerin arasında  sivrilememeye sebebiyet verdiği gibi, bordo mavili renklere gönül veren taraftarlarında umudunun kaybolmasına neden olmuştur.

Lokomotif futbolcuların uyuduğu haftada Erzurumspor’un dirençli savunmasını aşmak mümkün olmadı.

Bence sorun tam olarakta budur, kapalı savunmaları aşamama fobisidir. Bu mücadelede bir kez daha gördük ki Trabzonspor dirençli savunmalara karşı zorlanıyor.

Fırtınadayken yatarak para kazanan Özer Hurmacı’nın pozisyonu ise Allah’tan ofsait idi. Ya olmasaydı, o zaman sonuç daha farklıda olabilirdi.

***

Rakibine göre kadro kalitesi daha üst düzeyde bulunan Trabzonspor’un böyle maçlardaki kayıpları umarım Antalyaspor karşısında devam etmez zira taraftarlarının psikolojisi seri kayıpları kaldırabilecek durumda değil.

Her ne kadar Ege ve Akdeniz ekipleri fırtınaya ters gelsede, Antalya aşılamayacak engel değildir çünkü bu ekip tüm maçlarını kazanmak için oynuyor, topyekün savunmaya yatmıyor.

Zaten puan cetvelindeki yeri de gerçeğini ortaya koymaktadır.

Antalyaspor içsaha maçlarında 7 gol atıp; 6 gol yemiş. Bol gollü bir takım. Bu nedenle kazanabilirde; kaybedebilirde. Şayet bordo mavililerin usta ayakları gününde olursa iç sahada 1 mağlubiyeti bulunan kırmızı beyazlılara 2. mağlubiyetini de tattırmış olurlar.