İlklerin akşamıydı diyebiliriz bence. Zeki’nin ilk zorlu virajı, saniyeler içinde bulunan ilk gol, bir senenin ardından gelen penaltı kararı… Tüm günahları Zeki’ye yıkmamak gerek sonuçta ilk tecrübesiydi onun ki kaç senedir yedek kulübesinde sıranın ona gelmesini bekleyen bir oyuncudur o. Evet yeterince tecrübesizdi ama işin o kısmını yönetimin düşünmesi gerekiyordu. Futbol bu ya Onur’a bir şey olursa bir B planı yapılmalıydı. En azından Zeki hazırlanılmalıydı.
Oyuna gelecek olursak tebrik etmek lazım Gençlerbirliği’ni. Adamlar istedi ve aldı. O kadar kartlara rağmen, ilk dakikada gelen goller ve penaltı. Ben oyundan düşeceklerini beklerken hem taraftarı olsun hem de oyuncuları olsun beni yanıltılar ve bir an bile oyundan kopmadılar. Bu kadar dezavantajları vardı ama onlar Trabzonspor’dan etkili ve istekliydi. Zaten başarı da hemen ardından geldi. Bu sistemin Trabzonspor’da da olmasını ister miydim? Evet hem de çok..
Doğa.. Özellikle bunu belirtmem de ki sebep bu oyuncu geçen sene bize kök söktürmüştü. Kim bu Doğa? Yeter artık dediğimi gün gibi hatırlıyorum. Açıkçası bu akşam eski Doğa’dan eser yoktu sahada.
Ve şunu merak ediyorum devre arasına girince ne oluyor içeride? Her maçta aynı devre arasına giriliyor ve sonra takım sahaya çıkınca çok farklı bir oyun sergiliyor. İkinci yarı özellikle o kadar yersiz faullerimiz oldu ki pes dedim yani. Koşmaya acizdik resmen. Özellikle Emre Güral değişikliği daha erken olmalıydı. Maluoda yorulmuştu, koşamıyordu ve bunu anlamak o kadar da zor değildi.
Tamam yenemiyorsan yenilme mantığı iyi güzelde nereye kadar yahu! Görüyoruz, biliyoruz bu takım bir şeyler yapabilir. Peki o zaman niye özgür değiller neden serbest oynamıyorlar önde? Bu taraftar ilk dakikalar gol atıp sonra 90 dakika boyunca yatan bir takım görmekten usandı artık.
İyi tarafından bakınca en azından bir yıllık penaltı özlemimizi dindirmiş olduk. Ve ne mutlu bize ki kırmızı kart albümümüze bir haftayı daha ekledik. Teşekkürler TFF, teşekkürler adaletli ülkem…