Her güzelliğin bir başı olduğu gibi, elbet bir sonu da vardır..
Tıpkı bu akşam namağlup unvanını ‘Güney’ de bırakan Trabzonspor gibi..
Her ne kadar sporun bir duygu işi olup, amatör bir ruhla işlerliliğini sürdüren bir uğraşı olsada, sonuçta profesyonel bir mesleğe rücû eden futbol dünyasında bunlar var.
Öncelikle rakip Antalyaspor’u tebrik ederim.
Nuri Şahin, görüldü ki dersine muazzam çalışmış.
Tabiri caizse, Nuri Şahin, Abdullah Avcı’ya ‘Av ‘ olmadı bu akşam..
Öyle ki Antalyaspor, Trabzonspor’a göre bu akşam futbolun doğrularını daha çok yaptı ve kazanmasını bildi.
Hem de liderin yaklaşık ‘yirmi yedi ‘ maçlık yenilmemezlik unvanını da ‘Antalya Stadına ‘ gömmesini bildi.
Belki, Nwakeame talihsiz bir şekilde oyundan çıkmasaydı oyunun şekli çok başka hikayelere sahne olabilirdi
Lakin, profosyel kurumlarda kişiler üzerinden değil, sistem üzerinden süreklilik esastır.
Hattı-zatında Abdullah hocanın sisteminde işlerlik takım oyunundaki bütünlük ve kompakt yapının uyum ve ahengiyle yürümekte.
Hülasa, bugün öyle yada böyle Trabzonspor futbol gününde değildi.
Seneler önce ‘U Milli ‘ milli takımlardaki talebesine yenilmesi de Abdullah hoca için ilginç bir anı oldu.
Öyle ya, futbolun içinde her bir şey var.
Belki klasik olacak, bu yenilgi, namağlup durumdan ötürü, biraz olsun ileride özellikle takımı daha çok baskı altına almadan, takım üzerinde biraz hafiflemeye vesile olmuştur diye düşünebiliriz.
Şimdi derin bir nefes alıp, gül dolu bahçelerde ayağa dolanan ufak tefek dikenleri budama vakti..
Nazar olsun diyelim, geleceğe, her şerde bir hayır vardır misali daha bir şevk ve inanmışlıkla sarılalım.
Gerek içeride gerek dışarda el ovuşturup bekleyenlere sufle vermeye ne gerek var(?)..
Ahmet Ağaoğlu ve yönetiminin bu zor ekonomik şartlarda yeniden ellerini taşın altına koymalarının tüm Trabzonspor camiasına beklenen güzel günlerin geleceğinin muştusunu veriyor gibi şimdiden diyebiliriz..
Bu arada Cornellius’un kaydettiği gole ne kadar sevinilse de, Dorukhan’ın talihsiz bir şekilde kendi kalesine gole sebebiyet vermesine takılmadan, üzülüp de, oyuncunun yıpranmasına mahal vermemek elzem olacaktır..
Dedik ya, futbolun içinde her türlü duygu ve eylem vardır..
Sonuç itibariyle; kaybedilen sadece bir maç, günün sonunda kazanılacak olanı bildikten sonra bunun çok bir ehemmiyetinin olmadığı aşikardır.
Yeise kapılmadan iplerin kendi ellerinde olduğu unutulmasın, kafidir..
Hasan Akbaş
Haberts.com