Tadı tuzu olmayan ligimizin ilk büyük maçında bir sürpriz değilde, beklenen oldu her iki takım adına alınan sonuca bakılınca..
Evet,
Ligimizin pek tadı tuzu yok, lakin havaların bi o kadar nem ve bunaltıcılık oranı öyle çok ki..
Gerçekten zor bir iklim sürecinden geçiyoruz..
Allah bütün sektörlerde çalışanların yardımcısı olsun..
İşe bu imkan ve şerait içinde, adı büyük fakat sonuca bu büyük yaftayı- dün geceki futbol sunumlarında ne yazık ki yakıştıramayan, fakir bir futbol gecesini izleyenlerine yaşatan her iki takımımızda, bütün bu olumsuz futbol performansına rağmen ( bence ) istediklerini aldılar, seyircilerden bağımsız olarak diye düşünüyorum..
Eksikleri ve hatta sürpriz Uğurcan Çakır sakatlığı ve / ve de bütün bu olup bitenin yanında Abdülkadir Ömür’ünde maç kadrosundan çıkarılmasıyla Avcı’nın bu maça dair bütün planları sekteye uğruyordu!..
Aslında; şampiyonlar liginden elenmeyen bir Trabzonspor’un elinden, değil bu eksikler, tüm takım yedek kadroyla çıksaydı, iddiam odur ki, Galatasaray buradan bu bir puan sevinciyle asla ayrılamazdı.
Siz ne derseniz deyiniz, beklentilere odaklanıp da sonuca gidemediğinizde takım olarak her türlü sarsılmayı yaşamanız kaçınılmazdır..
Çünkü futbolun doğasında var bu..
Çünkü sporun metaforunda mutlak ve mutlak “ başarmaya odaklanmak “ var..
İşte böyle bir başarıya odaklanıp ta; bu yolda istediği rüyayı ileriki yıllara ertelemek zorunda kalan bir Trabzonspor’un bu minvalde, kendi liginde bu üzüntüyü bir nebze olsun hafifletmek adına nasıl bir reaksiyon vereceği merak konusuydu(?).
Elbet kolay değildi bu olumsuzluk iklimlerini bertaraf edebilmek..
Bunun adına siz ne derseniz deyiniz, gerek Trabzonspor olarak gerek tüm camia olarak hepimiz bir travma yaşadık...
Lakin büyük takımsanız bir şekilde elde kalan amaçlara odaklanıp tekrar inandığınız yolda yürümek için önünüze çıkan sizi ve camianızı ateşleyecek ilk imkanı fırsata çevirmelisiniz, bir başka deyişle çevirmeliydiniz..
Olmadı..
Oysa Galatasaray ile evinde oynayacağı bu maç Trabzonspor için bulunmaz fırsattı..
Yeni bir oluşum içindeki Okan Buruk’lu Galatasaray’ın, yaralı Avcı, Abdullah hocanın Trabzonspor’u ile değil kozlarını, anılarını bile paylaşmaya mecalleri yoktu dersek hiçte abartmış olmayız diye düşünüyorum..
Şampiyon oluncaya kadar her maç üzerine koya koya ilerleyen bir Trabzonspor’un futbolundaki gözle görülür o kendine has yapının, nasıl desem - bu sene bir kaç seviye altına düşmüş olduğu aşikâr..
Biliyorum, ligin daha başı..
Hava - iklim şartları ve daha bir çok etkenin diğer takımlarımızı ve Trabzonspor’u da etkilediği, futbolun içindeki doğal gidişat diye izah edebiliriz bu durumu..
Lakin, son şampiyonun bu sene omuzlarına yüklenen futbolun o doğal misyonu, başardığının daha iyisini yapabilmek olduğu gerçeğidir..
Keza, zamanında yetişmeyen o nokta stoper transferinin yetişmemesi de bir neden olabilir mi?
İşte bu yüzden bu sene daha çetin ve daha zorlu geçmeye namzet Trabzonspor için..
Hülasa..
Son yıllardaki en durgun en heyecanı minimum seviyede adı “ DEV “ performansı ise bunun zıttı çok “ cüce “ bir maç izledik..
Yine her iki takımımızın adına bakınca, böyle futbol fakiri bir geceden karşılıklı birer puanı almaları ise hadisenin realite olarak matematik boyutuna göre bakıldığında kârlı sayılacak bir kazanç olmuştur diye özellikle belirtmek isterim..
Son tahlilde; havadaki neme nazire yaparcasına içimizi daraltan garabete sokan bu yavan futbolu sunanlardan hiç bir ismi zikretmeden bir tek sevgili Muhammed Taha Tepe’nin maça damga vurması benim için sadece bu gecenin değil, belki de sezonun en güzel ve en değerli hediyesi oldu..
“ Taha “ kelime anlamı olarak tavanda ışık, açık pencere gibi anlamlara gelen, ismiyle müsemma bu yiğit evladımızın İnşaAllah Trabzonspor ve Türk futbolunda aralanacak daimi nice başarılara futbolumuz adına imza atacak bir futbol neferi olmasını yüce rabbimden diliyorum..
Sonuç olarak, Trabzon’da gecenin galibi “ sessizlik “ olurken, bu sönük futbol gecesinde bireysel anlamda gecenin ışığı Muhammed Taha, futbolundaki her olumsuz icraata rağmen kalesinde iyi bir kaleci daha kazanan Abdullah Avcı ve dolayısıyla Trabzonspor oldu diyebiliriz...
Hasan Akbaş
Haberts.com