Türk futbolunun ve Trabzon şehrinin yetiştirdiği bir değer olan sayın Şenol Güneş ne yazık ki dün akşamki faciadan sonra istifa etmiştir. Tüm basın bu istifayı saha sonuçlarına bağlamaktadır. Ama ne yazık ki istifanın saha sonuçları ile alakası çok azdır. Asıl sebebe sayın Yılmaz Vural azıcık değinmiştir. Fakat onunda yüreği yetmemiştir devamını getirmeye. Bu yürek Trabzon’da doğmuş, Trabzonspor sevdasını damarlarında hissedenlere ait olabilecek bir yürektir. Tıpkı Sayın Şenol Güneşte olduğu gibi.
2010 sezonunda elimizden alınan şampiyonluğun peşine düşen birkaç isimden biriydi Sayın Güneş. Başta sayın başkan olmak üzere kupanın peşine düşen başka kimsecikler yoktu. Aslında peşine düşmenin bir anlamı yoktu da, çünkü emperyalist düzenin tüm uzantıları Türk futbolunun içine kadar girmişti ve güçlünün yanında olan bir mantalite ile yönetilmeye başlanmıştı Türk futbolu. Sayın Aydınlar Fenerbahçeli olmasına rağmen ben bu düzende yokum dedi. Ve kendi şirketlerinden kovulan, Beşiktaş’ı batıran, düzenin emir askeri Yıldırım Demirören aldığı emirler doğrultusunda mahkemenin şike vardır demesine rağmen Türk futbolunun bu kirli sayfalarını balçıkla sıvama başladı. Ama şunu asla unutmamak gerekir ki GÜNEŞ balçıkla sıvanmaz.
Sayın güneş ve Sayın Şener hakkımız olan kupayı istedikleri için, futbol takımımızın önü her kulvarda kesilmiş. Maçlarında futbol anlayışına aykırı olan binlerce karar verilmiştir. Futbol sahada oynanıyor gibi gözükse de ne yazık ki başka yerlerde oynandığını artık bu millet anlamış durumda, fenerliler hariç. Sayın başkan ve Sayın Güneş kupada ısrar ettikçe, önümüze çıkan her takım sanki birileri tarafından kurulmuş gibi aslan kesilmeye başlamıştır. Anlamsız faullerle durdurulan ataklar, anlamsız sarı ve kırmızı kartlar, futbolcuların anlam veremediğim ruhsuzlukları ve aslında anlamlı fakat bizlerin anlam veremediği hakem atamaları ne gariptir ki hep Trabzon spora denk gelmiştir.
Şu an birçok taraftar ve birçok basın mensubu Sayın Sadri Şener’e istifa etmesi için yükleniyor. Ne yapsın adamcağız ya, sahaya çıkıp kendisi mi oynasın Allah aşkına. Transfer ise yapıldı, yatırım ise tarihimizde yapılmayan yatırımlar yapıldı. Sayın Şener’in sağlığı bozuldu, her taraftar gibi. Çocuğunuzun başarısı için her şeyi yapıyorsunuz ama çocuk başarısız oluyor. Bir babanın yapması gereken her şeyi yapmıştır bence Sayın Şener. Ama sahada futbol oynayan futbolcuların bir kısmı yenilgiden sonra sahadan gülerek çıkıyor ise, baba ne yapsın. Bakın Zeki Yavru’ya maçtan sonra ağlıyor, keza Mustafa Yumlu. Niye biliyor musunuz bu çocuklar Trabzon’da doğmuş ve Trabzon Spor aşığı olan çocuklardır. Diğerleri ne yapıyor, onlar profesyonel paralarını alıp güya toplarını oynuyorlar. Yazıktır beyler yazık, hem de çok yazık. Bu taraftarın ekmeğini yiyerek, yenilgi sonrası sahadan gülerek çıkmazsınız. Çıkarsan şayet o ekmek seni bir gün zehirler. Bunu unutma Sayın Olcan Adın, Halil Altıntop ve saz arkadaşları.
Güçlülerin eli o a kadar uzanmış ki takımın içine kadar girmişler. Sahaya kadar inmişler. Ve bizim bazı topçularımızın ruhunu alıp ceplerine koymuşlar.
Şimdi herkes diyor ki Sayın Sadri Şener istifa etsin. Şayet gelecek başkan 2010 yılındaki kupamızı unutacaksa ve kesinlikle dile getirmeyecekse, evet katılıyorum sayın başkan istifa etsin.
Ama gelecek başkan kupamızı almak konusunda sonuna kadar direnecekse, hiç gerek yok. Çünkü bu işi Sayın Sadri Şener çok iyi yapmaktadır. Kupamızı istemeyecek başkan da zaten onların uşağı olacağı için gelmesin. Bu işin başka bir çözümü de var tabi ki. Sayın Sadri Şener her şeyi unutacak, hakkımız olan kupayı istemeyecek, koca bir şehrin onurunu yok sayacak, koca bir yılın emeğini çöpe atacak ve yaşanan her şeyi unutacak. O zaman belki sahadan ve futbolcuların cebinden elini çeker birileri.
Ama ben Sayın Sadri Şener’in sonuna kadar arkasındayım. Çünkü biliyorum onun damarlarında Trabzon aşkı var. Ve yukarıda yazdığım hiçbir şeyi yapmaz kendileri.
İstifa olayını toparlayacak olursak, güçlüler adam gibi adam olan sayın Şenol Güneş’in çıkışlarından ve hakkını sonuna kadar savunduğundan rahatsız olduğu için zemini hazırladı ve iki ay önce yazdığım gibi “ GÜNEŞ YOROZ’DAN BATTI”
Sıra sayın başkan Sadri Şener’de, aman başkanım sakın bu ahlaksızların ekmeğine yağ sürmeyin. Ve bizi yalnız bırakmayın.
Tolunay hoca hayırlı olsun diyorum…
Ama içim acıyor yazık oldu sayın Şenol Güneş’e…