Yine olmadı!
Oysa gerek şehir gerek taraftar bu akşama öyle şartlanmışlardı ki, şehrin doğala gaz - su vanaları ve elektrik şalterleri kapanıp, hayat Trabzon’da duracak, yaşam ‘ Akyazı Şenol Güneş Spor Kompleksinde ‘ sürecekti…

Demek ki bazen şartlanmak çok istemenin önüne geçebiliyor.

İş bu şartlanmadan olsa gerek, zaten oyunun ilk on beş dakikasında istekli fakat çok telaşlı bir Trabzonspor izledik.
Ta ki Özer Hurmacı’nın sayılmayan o gölüne kadar..
Trabzonspor aslında o dakika uyandı ve daha sakin ve ne yaptığını bilen bir takım hüviyetine büründü..
Lakin Trabzonspor, rakiplerinin adeta altın tepside sunduğu imkânı elinin tersiyle geri çevirdi ne yazık ki!

Oysa ki bir galibiyetten fazla, elde edilecek üç puandan çok öte bir hikayesi olacak bir maçtı..
Sahiden de kaçan balık büyük oldu…

Bu kadro ‘’  benim ilk on birim ‘’ diyen Ünal hoca, istikrar adına yine  inandığı on biriyle karşıladı rakibini..
Öyle ki sadece Önazi’nin saç stili farklıydı!
Bu vesileyle dünyaya gözlerini açan Zara bebeğe uzun ve sağlıklı bir ömür diliyorum..

Evet,
Oldum olası milli aralar beni korkutmuştur - ki yine öyle oldu!
Mehmet Özdilek ile belirli bir ivme yakaladığı aşikar BB Erzurumspor bu akşam Trabzonspor’u futbol adına her anlamda zorladı diyebiliriz rahatlıkla..

Maça Trabzonspor açısından bakacak olursak, gerçekten de strese dayalı maçlarda yine istediğini alamamasının yanında, oyunun ilk yarısında yer yer pas oyunu ve kanatlardan gelen atakları olgunlaştırma eksikliği ikinci yarıda Ünal hocayı iki radikal değişikliği birden yaptırmaya itti..

Amiri - Ekuban değişikliği oyuna yeni ve taze ritim getirirken, Onazi – Kucka değişikliğinin biraz erken olduğu bir tarafa, Kucka’nın  yer yer çözülen ve etkisizleşen Trabzonspor oyununa fazla bir getirisinin olmadığı görüldü..
Bunun yerine Yusuf Yazıcı değişikliğinin oyunun son çeyreğinde yapılabilir olacağı da bize göre doğru olacak seçeneklerdendi..
Lakin,
Ünal hoca kazanmak için her şeyi yaptı..
Tercihler oyuna her zaman katkı yapmayabilir, bunun için hoca  elbet elindeki donelere göre kendince en doğru kararı veren yegane otoritedir..

Verilemeyen Hugo’nun penaltısı ve yine Hugo’nun direklere takılan kafa vuruşları Trabzonspor’un olumlu yöndeki şansızlıklarıydı..

Hugo demişken, mevkidaşı Burak Yılmaz’ın durgunluktan ziyade, oyunun içinde o bilinen gücünün gerisinde olduğunu belirtmekte fayda var..
Acaba yakın dostu Arda Turan’ın başına gelenlere birebir şahit olan Burak Yılmaz, gerek mental gerek fundamental olarak maça hazır değil miydi?

Son tahlilde bu akşam Trabzonspor kötü müydü?
Bize hayır..

Öyle ki oyun olarak vasatın biraz üstündeydi.
Benim zannıma göre, Ünal hocanın hafta içi tüm ikazlarına rağmen sanki futbolcu kardeşlerimizin BB. Erzurumspor’u küçümsemekten ziyade, beklediklerinden iyi bulduklarıydı, bu akşam ki iyiye akan oyunun hikayesinin özü..

Olmadı…
Süper Lig tarihinde ilk defa karşılaşan iki ekipten gol atacak birinin çıkmayarak;  tarihe geçme fırsatının da tepilmesi bir yana;
Yine alınması gereken bir üç puan hem de rakiplerinin arızalarının bir haftaya toplandığı böyle bir kritik zamanda Trabzonspor zirveye tutunmayı şimdilik erteledi diyelim!

Ve günün sonunda;
Siz deyin, istim üstündeki Trabzonspor’un ahengini milli ara bozdu, ben diyeyim; Uluslar Ligi Dünyanın En Saçma Turnuvası diyen ‘’ Jürgen Klopp ‘’ kesinlikle haklı…