Milli maçtan haberi olmayan sıradan bir Trabzonspor'lu olarak bayanlarla dizi keyfi yapıyordum.Çekirdek çitliyor,yanında türlü cipslerle cila çekiyordum.Bu yüzden 20 kilo fazlam var zaten.Bir kaç çaydan sonra kendi istediği dizi açılmayınca içerdeki odaya küsüp gittini sandığım babam bağırdı.

"MAÇ BAŞLIYOOR"

Halla halla derken birden aklıma geldi Milli Takım maçı olduğu. Acaba izlesem mi yoksa şu dizide biraz sonra olacakları tahmin etmeye devam edip bayanları sinir mi etsem derken babamın çağrısına uymayı tercih ettim.Baktım dede torun maç açmışlar ve hafif rengi solmuş yan oda televizyonunda maç seyrediyorlar.

Dedim "hangileri biz".

Forma Renklerimiz sürekli değiştiğinden değil tüplü televizyon S.O.S verdiğinden ayırt edemedim ilk başta.Sonra baktım ki hava toplarını alamayan takım kırmızılar,tamam dedim ve izlemeye başladım.

Biliyorsunuz Trabzon'da milli ne varsa sevilir,savunulur ve uğrunda can verilir.Ama uzunca süredir Milli Takım bize çok uzaklardaymışız gibi davranmaya başladığından o eski heyecanlarımızda yok maalesef.Doğma büyüme Trabzonsporluluğumuz kaldı şimdilerde.Ülkenin her yerine kampa ve maça giden milli takım bizden bilinçli olarak koparıldı.Spor ile yatıp kalkan bir şehire yapılabilecek olan en büyük cezayı verdiler bize ve bu haksız cezanında ceremesini çekiyorlar aslında.

Bu kavganın 2010 ile başladığını zanneden insanların aslında yıllar evveline gidemeyen ve sorgulayamayanlardan oluştuklarını söylemek zorundayım.İstanbul'dan çıkan her kupa onlar için öfkelerine öfke katmaya yarayan birer semboldü.Bu öfke ve nefret zaman zaman farklı kişiler tarafından sahnelenmiş ve gün yüzüne çıkmıştır.Hakemleri bile kullanmaktan çekinmeyen bu zihniyet şimdilerde başarısızlıklarına ne kılıf bulacaklarını bulamaz durumdadırlar.

Bu düşmanlıklara bir örnek vereyim.Milli takımda yıllarca görev yapan Fatih Terim'in futbolculuk yıllarını çoğumuz bilmeyiz.Galatasaray'da oynadığı yaklaşık 10 yılda tek bir şampiyonluk göremeyip Trabzonspor'un tüm şampiyonluklarına şahit olmuş bir imparatordur kendisi.İşte bu başarılı ! yıllarının acısını milli takım başına geçerek Trabzonspor'dan ve akabinde Trabzon'dan çıkarması bir tesadüf hiç değildir.

Dün geceye de Milli takımdan soğutulmuş bir taraftar olarak baktım bir müddet ama aklımda hep Burak vardı,biraz sonra oyuna girmesi muhtemel oyuncularımız vardı.İstemedim yüz çevirmek,istemedim küskünlüğü sürdürmek.

Ben küskünlüğü sürdürmek istemedikçe yediğimiz goller ve aciz tavırlarımız Milli Takım defterimi kapatmak yerine yeniden açabileceğim kanısı uyandırdı bende.Belki bu başarısızlıklar birilerinin kafasına dank ederde köhnemiş yapılarımızı tersine çevirir diye düşündüm.Zorlama ve şımarık futbolcu kadrosu kitabın arka sayfalarında kalır diye umut etmenin ötesine geçtim.Alt yapılara verilmeyen değerler verilir,uzak ihtimaller yan yana gelir diye hayaller kurdum..

Ve ben dün gece yeniden Milli oldum..