Öyle ya da böyle bir Süper Lig sezonu daha sağ salim nihayete erdi sonunda..
Sevinenlerin olduğu kadar üzülenlerin olduğu, hayal kırıklıklarının olduğu beklemedikleri hoşluklara erişenlerin olduğu yorucu ve iki evreli 2019 – 2020 futbol sezonu son buldu..
Trabzonspor açışından ise çok gel – gitleri içinde barındıran bir sezon oldu açıkçası..
Hele ki ismine “ Cemil Usta “ denilen bir sezonda ŞAMPİYON olup ipi göğüslemek çok anlamlı ve unutulmaz bir apolet olacaktı hiç kuşku yok ki(!)
Lakin olmadı -olamadı...
Şimdi neden ve niçinleri yeniden deşmenin bir anlamı yok.
Çünkü Trabzonspor’un önünde hedeflerinden elinde kalan Türkiye Kupa maçı var..
Sonuçta her camia için sezonu bir KUPA ile kapamak başarıdır yine de..
Başarı neye göre başarı;
Büyük camialar için başarı, daha doğrusu başarıya odaklı iki türlü detay vardır.
Bunlardan biri doğal olarak kulüp vizyon ve misyonuna göre doğal olarak her zaman Şampiyonluktur.
Sezon sonu aksi bir sıralama ‘ başarısızlık ‘ olarak sayılır..
İkinci durum ise başarı için sezon başı yapılan planların sezon içi gelişen şartlar sonucu sezon bitimi sizi hangi noktaya yönlendirdiğidir..
Şu bir gerçek ki sezon başı en kötü ikinci olarak ligi bitireceksiniz denilseydi eminim ki işin ucunda Şampiyon olunmazsa bile yine de Şampiyonlar Ligine katılma olasılığınız düşünüldüğünde bununda bir başarı olacağına bir çoğumuz hemfikir olacaktı(!)..
Ünal Karaman ile şok bir biçimde yolların ayrılması sonrası Hüseyin Cimşir ile rayında giden düzenin her ne olduysa ‘ pandemi ‘ sonrası başka etkenlerinde etkisiyle Trabzonspor beklenmedik puan kayıpları aldı..
Hüseyin Cimşir’in de görevi bırakması sonrası bir hikayenin başının güzel sonunun hüzünle finaline uzantısı kaçınılmaz bir anı olarak hafızalara yazılmış oldu..
Böylelikle başa baş götürdüğü şampiyonluk yarışını son üç haftada rakibine kaptırdı..
Bütün bu olanların sebep-sonuçlarını Ahmet Ağaoğlu ve ekibi iyice etüt edip, geçmiş yıllardaki her hayal kırıklığı sonrası dağılma sürecine girmeden gerekli düzenlemeleri yapacaklarını düşünüyorum
Umut her zaman taze bir meyve gibidir;
Sporun içinde düne ve bugüne asla takılmamak gerekir..
Çünkü spor akan hep ileriye odaklı bir uğraşıdır..
Yeni hocası ve gerekli kadro mühendisliği sonrası Trabzonspor birazda siyasi iklimin dışında kendi iç dinamikleriyle bu ligin yine en renkli camiası olacaktır, her yeni sezonda..
Onu diyorum ya, sade bir futbolsever olarak Cemil Usta gibi bir değerin isminin verildiği bir ligde Şampiyon olamamak her zaman kalbimde kekremsi bir tat olarak kalacaktır..
Lakin hayat devam ediyor..
Ve meşin yuvarlak yine yeşil çimenlerde yuvarlanmaya devam edecek..
...
Kayserispor’ a dair;
Bu işin doğasında var maalesef küme düşmek..
Keşke Trabzonspor ile karşılaşmaları onların ligden düşme ile bir alakalarının olmadığı bir buluşma olsaydı..
Hele ki nüfusu “ Bir Buçuk Milyon “ gibi büyük bir metropol şehrinin bu durumlarda olması acı bir tablo..
İnşallah önümüzdeki sezon tekrar onları Süper Ligimizde yeniden aramızda göreceğimizi umuyorum.
Çünkü ülkemizin özellikle sanayi alanında lokomotif sayılan bu güzide şehrinin artık özellikle futbolda daha efektif planlamalar yaparak çıtayı büyütmeleri elzemdir..
Bu akşam ki maça dair ne dersin diye sorsalar “ Alexander Sörloth “un son yıllarda ligimizde görülmemiş bir golcülük performansı göstermesi sonucu elde ettiği “ Gol Krallığı “ başarısı bir nebzede olsa içimize bir tat bırakması derim..
Hasan Akbaş
Haberts.com