“ sürekli aynı hatayı tekrarlamak, yeni bir doğruyu bulmanızı engeller ”..
“ Hasan Akbaş “
Yazıma özlü bir sözümle başladım..
Trabzonspor’daki teknik yönetim hatalarını gördükçe, kayıtlarda yer alan bu sözümle konu yazıma başlamayı uygun gördüm, haddim olmayarak(!)
Yine hüsran, yine bir aldanış..
Ne olacak bu gidişin sonu?
Sürekli hata, sürekli bir aymazlığın peşinden sürükleniş..
Trabzonsporlu olan herkes benim gibi garabet dolu bir duygu iklimine hapsoldu mu, bilemiyorum(?)..
Şurası su götürmez bir gerçek ki, kara ve arabesk günler Trabzonsporluları bekliyor..!..
Hatta yazı başlığımızda, arabesk bir şarkıdan hasıl oldu duygularımıza, tabiri caizse, tam yerine manzara oldu..
Nedense, spor programlarında bu maça dair günler öncesinden büyük bir algı oluşturuldu(?)..
Öyle ki, ligimizin sürekli hücumu düşünen, gol ve golleri isteyen iki renkli takımının mücadelesi, hiç kuşku yok ki, sonucu merakla beklenen, haftanın maçı olmaya namzet bir karşılaşmaya sahne olacak, Adanademirspor ve Trabzonspor’un buluşmaları, dendi..
Dürüstçe itiraf etmek gerekirse, Trabzonspor kanadı olarak beni bu maç değil heyecanlandırmak, içime korku saldı günler öncesinden..
Öyle ya, geldiği günden beri bir tek “ Beşiktaş “ karşısında bizi ters düz eden “ Nenad Bjelica “ ile bu zorlu Adana deplasmanına nasıl umutla bakabilirdim ki?
Evet, bir tek Beşiktaş galibiyetiyle içimi vuzuha kavuşturan Nenad Bjelica beni ve tüm Trabzonsporluları yine hayal kırıklığına uğratmadı..
Ruhsuz, şevksiz ve ne yaptığı belli olmayan bir Trabzonspor’u izletmeye hiç ara vermeden devam eden bir teknik yönetimin başarısızlığa olan yürüyüşüne iştirak ediyoruz hep beraber..
Onu diyorum ya; bu maç beni aslında şunun için heyecanlandırmadı(?).
Şöyle ki;
“ Sürekli hücumu ve golü düşünen iki takım “ sunumunda eksik olan parçanın, Trabzonspor’un bir oyun aklı ve planının olmamasıyla alakalıydı..
Enis Bardhi Kadar Taş Düşsün Başınıza..
Bu bir beddua değil, temenni..
Bu kaçıncı aldanış, bu kaçıncı yanılgı ey Nenad hocam!!!
Tamam, sık olmasa da bizi, olumlu yönde yanılttığı oyun performansları oldu Bardhi kardeşimizin..
Lakin, bazı maçlarda Bardhi olmadan da bir oyun şekli, formatı kafanızda beliremiyor mu?
Bu konuda tek bir soru soruyor ve Enis Bardhi konusunu sonsuza kadar rafa kaldırıyorum(?)
Sevgili Nenad hocam, dün akşam ki, Enis Bardhi performansı sizi genel anlamda tatmin etti mi?
Oyuna dönersek, sizin dikkatinizi çekti mi, bilemiyorum?.
Rakip Adanademirspor, öyle ahım şahım futbol oynamadı..
Ne kadar sade ve kendi oyun formatlarına sadık kalarak, yine kendilerini sıkmadan özgüvenli bir oyunla Trabzonspor’u alt etmeyi başardılar, o kadar..
Trabzonspor’da, Uğurcan Çakır’ın mutlak çıkardığı şutları düşününce, oyunu ve kazanmayı kimin çok istediği, bu işe kimin ve kimlerin kafa yorduğu aşikar..
Bu minvalde;
Mavi Şimşekleri, tüm unsurlarıyla tebrik ediyorum..
Oynadıkları futbol, taraflı tarafsız herkesi heyecanlandırmakta ve mutlu etmekte..
Allah yollarını açık eylesin!
Trabzonspor’un penaltısı verilir, verilmez..
Trabzonspor asla bu mazaretlerin arkasında dizlerini döven değil, hakeme rağmen galibiyete odaklı oyun oynamak ve kazanmak zorunda olduğunu bilen bir gelenekten gelen bir oyun kültürünün hamisidir.
Lakin, bunu bilmeyen, aslında nerde olduğunu, nasıl bir camiada görev yaptığını bilmeyen bir sorumlunun olduğu yerde, biz ne desek boş(!)..
Son tahlilde, sizler daha iyisini elbet bilirsiniz sevgili dostlar..
Maça dair fazla bi şey söylemek ve yazmak gelmiyor içimden..
Batista Mendy’nin yokluğunda, Berat’a orada, eldeki imkanlarla doğru partneri monte etmeyen bir oyun aklına ne anlatabilir ve izah edebilirsiniz ki?
Şunu salık verebilirim: Umut Güneş’i, diyorum..
Sahi, Umut’u neden transfer etti yönetim..
Yada yine o bölgenin orijinal adamı Kourbelas ne iş yapar?
Yani, gireniyle çıkanıyla, kimin nerde oynadığının anlaşılamamasıyla, umudunu sadece bireysel bir kaç ayağın gününde olacak olmasına bağlayan bir oyun düşüncesinin olduğu yerde sizlerde fazla bel bağlamayın derim..
Bu arada Trabzonspor Onuachu’lu mu, yada başka bir formatla mı oynaması gerektiğini ivedilikle çözmeli..
Kime söylüyorsak(?)
Sevgili başkan ve değerli yönetim kurulu arkadaşlarına yine Allah yardım eylesin..
Kendilerine ‘ feraseti elden bırakmamalarını ‘ salık veriyorum, yine haddim olmayarak..
Hasan Akbaş
Haberts.com