Trabzonspor’un Galatasaray ile oynadığı karşılaşmayı canlı takip etmek üzere Trabzon’dan kalkıp İstanbul’a geldim.

Karşılaşma öncesinde galibiyete inancım tamdı. 1-0 geriye düşerken de gazeteci meslektaşlarıma “takım böyle oynarsa bu maçı çeviririz” dedim.

Sezon başından beri sergilenen tiyatronun bir sahnesini de Rams Park’ta gördük.

Galatasaray’ın golü öncesinde Banza’nın tertemiz topu aldığı pozisyonda Trabzonspor’un golü atmasını beklerken haksız bir faul ile Galatasaray’ın golü geldi.

3-2 öne geçtiğimizde ise hakemin maçın başından beri gösterdiği art niyet beni açıkçası korkutuyordu.

Korktuğum da maalesef başımıza geldi.

Pedro’nun penaltı pozisyonu öncesinde kendisine yapılan net faul es geçildi.

Galatasaray’ın son golü öncesinde ofsayt görmezden gelindi.

Galatasaray’a çıkması gereken 3 net sarı kart ile bir net kırmızı kart gösterilmedi.

Trabzonspor’un defans hattı ise haksız kartlar ile oyundan düşürüldü.

Şimdi gelelim asıl konuya;

Karşılaşma beraberlikle devam ederken mücadelenin son bölümünde Muslera’nın Banza’ya iki eliyle beraber yumruk atmasına VAR’ın müdahale etmediği pozisyonda, basın tribünün yanında bulunan Galatasaraylı taraftarlarla beraber izledik.

Banza yediği iki yumruğun darbesiyle yerde yatarken, basın tribününde bulunan ekranlardan pozisyonun tekrarını bizler gibi izleyen Galatasaraylı taraftarlar, ”eyvah penaltı” derken biz de içten içe büyük sevinç yaşamaya başladık. VAR’ın çağıracağını ve Banza’nın golü atarak maçın son dakikalarına 4-3 üstün gireceğimizi bekiyorduk ki…! Hakemin VAR’a gitmemesi bu kadarına da pes dedirtti.

Hemen yanımızda bulunan Galatasaraylı taraftarlar da hakemin taraflı kararı sonrasında şaşkınlığını gizleyemedi.

MHK, TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’na operasyon mu yapıyor?

Burası Trabzonspor’u takip eden ve başarısı için mücadele eden bir gazeteci olarak beni hiç ilgilendirmiyor.

Ben sistemin başındaki ismi tanırım. Gerekeni yapmasını beklerim.

Ertuğrul Doğan’ın “hoca bana operasyon yapıyor” , “Takım bana operasyon çekiyor.” , “Personel beni yemeye çalışıyor” dese ne deriz.

Sen nasıl başkansın! Deriz değil mi?

Sonuçta takımı kuran Ertuğrul Doğan ve yönetimidir. Hocayı belirleyen de kendileridir. Bütün başarı ve başarısızlık da her zaman başkana yazar. Gerekeni yapacak olan da kendileridir.

TFF Başkanının da aynı şekilde bu kadar açık seçik eyyamcılara taviz vermemesi gerekmektedir.

En azından kendisinin adaletine inanan ve destekleyen birisi olarak bunu bekliyorum.

Bir operasyon var ise ki, ben de Trabzonspor üzerinden TFF Başkanına karşı hamlelerin yapıldığına inanıyorum. O zaman herkesin gördüğü bu adaletsizliğe son vermelidir.

20 yıldır Trabzonspor’u yakından takip ediyorum.

İbrahim Hacıosmanoğlu’nun Trabzonspor Başkanı olduğu dönemden daha ağır hakem hatalarına maruz kalıyoruz. VAR sistemine rağmen bunları yaşıyoruz. Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan’ın isyanını en iyi anlayacak olan TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’dur.

Yıllardır hafızalara kazınan ve Trabzonsporlu taraftarların da ağzından düşmeyen “Trabzonspor gerekirse hakemi de yenecek” anlayışı ile Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan’a haddinden fazla haksızlık yapılıyor.
 
Taraftar puan tablosuna bakarak başkana yükleniyor. Başkan da takıma yapılan adaletsizliğe bakarak haklı olarak hakem çetesine yükleniyor.

Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan’ın hataları elbette var. Bunları kendisi de inkar etmiyor ve yaşadığı tecrübeyle beraber yeni döneminde düzelteceğinin sözünü veriyor.

Fakat hakem çetesi yüzünden saha sonuçları buna müsaade etmiyor.

Buna rağmen Trabzonspor yönetimi ne yaptı?

Papara Park’ta oynanacak Bodrum FK karşılaşmasında biletleri 61 TL’ye çekti.

Olumsuz durumların devam etmesi durumunda “yönetim istifa” tezahüratlarının yükseleceği biline biline bu karar alınmıştır.

Bu karar bile Ertuğrul Doğan’ın Trabzonspor’un başarısından başka bir şey düşünmediğini net gösteriyor.

Tribünlere gelecek olan Trabzonsporlu taraftarlar şunu net bilmelidir ki.

Trabzonspor’a bu sezon yapılan haksızlıklar olmasaydı puan tablosunda durum çok daha farklı olacaktı.

Trabzonspor’a Galatasaray deplasmanında haksızlık yapılmasaydı, Papara Park’a nağmağlup Galatasaray’ı deplasmanda deviren bir takım olarak sahaya çıkacaktı.


Trabzonspor yönetimi bilet fiyatları düşürerek tribünlerde taraftar desteğini arkasında görmek istemiştir. Taraftarında, Trabzonspor’a yapılan haksızlıklara karşı kenetlenerek ocu, bucu olmayı bırakarak Trabzonspor’un yanında olunmasına en çok ihtiyacın olduğu bir dönemden geçiyoruz.

Ertuğrul Doğan bankalar birliği borcunu kapatmak yerine, 3 dünya yıldızı getirebilirdi. İnecek uçaklar sonrasında, ”büyük başkan” tezahüratlarını da dinleyecektik. Belki o zaman hakemi de yenebilirdi Trabzonspor… Peki ya sonra ne olacaktı biliyor musunuz?

Trabzonspor’u yönetmeye kimse talip bile olmayacaktı.

Bugün Ertuğrul Doğan “ben bırakıyorum” dese Trabzonspor’u yönetmeye talip çok sayıda başkan adayı olacaktır.

Bu gerçekleri görelim, Trabzonspor Başkanına güç verelim. Bırakın Ertuğrul Doğan’a destek vermeyi… Övmeyi, sevmeyi… Onun öyle övgülere ihtiyacı olsa dediğim gibi bankalar birliğini borcunu kapatarak Trabzonspor’un geleceğini kurtarmak yerine günü kurtarır yıldızları şehre indirirdi.

Trabzonspor’un son gerçekleştirdiği kongreye gelmek yerine “şampiyon başkan” olarak anılan Ahmet Ağaoğlu gibi ABD’de takılabilirdi.

Nasılsa ibra edildin mi olay bitiyor değil mi? Kimse Ahmet Ağaoğlu’nun gittikten sonra nasıl ekonomik yük bıraktığını sorgulamıyor…

Demem o ki;

Trabzonspor Başkanına sahip çıkalım.

Kendini düşünmek yerine Trabzonspor’un geleceğini düşünen bir başkanı mücadelesinde yalnız bırakmayalım.

Bu isim bugün Ertuğrul Doğan olur yarın bir başkası…  

Trabzonspor’a yapılan haksızlıklara karşı Trabzonspor Başkanını asla yalnız bırakmayalım ki, Trabzonspor’un hakkını yemeye teşebbüs bile edemesinler…