Soy ismini yazmıyorum, soy ismi ile hitap etmek bir uzaklık koyuyor araya…
O bizim Tolga…
Ben öyle çok uzun uzun anlatacak değilim onu size…
Trabzonspor camiası onu tanıyor, seviyor ve güveniyor…
Tolga gitsin mi, kalsın mı, gidiyor mu gitmiyor mu diye tartışılıyor günlerdir…
Hayır, Tolga gidemez, gitmemeli…
Tolga bizim için bir futbolcudan çok daha fazlası…
O bizim küçüklerimizin Tolga abisi…
Büyüklerimizin küçük kardeşi…
Akranlarının ise dostu…
Neymiş efendim Türkiye’nin en iyi iki kalecisinin aynı takımda olması doğru değilmiş!
Siz şaka falan mı yapıyorsunuz?
Tolga’yı satıp ondan para kazanmalıymışız?
Para kazanmaksa tek gündeminiz gidip fabrika açın, ne bilim bakkal açın, ya da tarla satın…
Dedim ya Tolga bizim için bir kaleciden çok fazlası…
O bu takımın abisi…
O tribündeki yüz binlerin takım ile duygusal irtibat kurduğu en önemli nokta…
O bizden biri…
Sevgisiyle…
Yeni geliyor öfkesi ile…
Yeri geliyor fevri çıkışları ile biz ne isek Tolga da o…
Milyonlarca Trabzonsporlunun duygularının tercümanını mı arıyorsunuz, aramayın o da bizim Tolga…
Bizim neslin efsane futbolcuları oldu…
Benim oğlumun da efsane diye anlatacağı bir kişiye ihtiyacı var…
İşte benim oğlumun ve bizlerin çocuklarının gelecekte, efsane diye hikâyelerini anlatacağı bir kaleciyi satmaktan bahsediyorsunuz…
Satmayın, satamazsınız, satmamalısınız…
Kimse bana ekonomik denklemlerden bahsetmesin…
Ben ekonomist değilim, ben Trabzonspor taraftarıyım ve Tolga gitmemeli diyorum…
Tolga giderse, sadece bir futbolcu kaybetmeyeceğiz, bu takımın ruhundan büyük bir parça kopacak…
Başkan bu çocuğu satma…
Trabzonspor taraftarı ses ver, bu çocuğu sattırma…
Tolga’nın sevgili annesi ki bizim de annemizdir hasta ve bu önemli bir mazeret…
Gerekirse Tolga annemizle birlikte sürekli İstanbul’a gitsin…
Onur’umuz kalede bekler…
Lakin biz bilelim ki Tolga bu takımın kaptanıdır…
Diyecek şey çok lakin siz anladınız onu…
Sattırmayalım kaptanımızı…