Vahid Hoca, kenarlardan hücuma destek verip, kenardan gelecek ortaların Cardozo ile buluşmasını planlamış.
Maçtan önce kenarları kullanırsa Trabzonspor etkili olur demiştim ve öyle de oldu. 16. dakikada Trabzonspor yakaladığı hızlı hücumda golü buldu. Araya atılan topta Yusuf’un da çabukluğu gol getirdi.
Golden sonra kontrollü oyunu tercih eden Trabzonspor, kötü olan Kasımpaşa defansının arkasına attığı toplarla zaman zaman tehlikeli ataklar geliştirdi.
28. ve 38. dakikalarda ise Kasımpaşa çok etkili geldi, 2 pozisyon net buldu ama birisin de Onur, diğerinde ise çizgiden Belkalem çıkardı.
İlk yarının son dakikasında sahneye Onur çıktı ve ‘bu da kurtarılır mı’ dedirten bir kurtarışa daha imza attı. Devreyi Yusuf’un tek golü tayin ederken, Onur kurtarışlarıyla ilk yarıya damga vuran isim oldu.
İkinci yarının başlarında Yusuf’un kendi becerisiyle geliştirdiği pozisyonda defansın hamlesi sonrasında gelen Mehmet Ekici’nin sert şutu, kaleci Isaksson’da kaldı. Maçın bence kırılma anı burasıydı. O gol olsa Trabzonspor sahadan rahatlıkla galibiyetle ayrılabilirdi. 72. dakikada Kasımpaşa defans oyuncusunun Trabzonspor ceza sahasına kadar sokulmasına anlam veremedim. Rakip defans oyuncusu nasıl olurda ceza sahamıza kadar gelir?
Son 15 dakikada yapılan Cardozo-Waris değişikliği skoru koruma anlamında yapılan bir değişiklikti.
75’de Onur’un beraberliğe izin vermediği bir pozisyon daha atlattık. Ancak bu pozisyonlar, adeta gol geliyorum der gibiydi. 78’de Yusuf’un getirdiği topa dokunamayan Waris Trabzonspor adına önemli bir fırsattan yararlanamadı. 85. dakikada Scarione, çok güzel bir vuruşla beraberliği yakaladı.
Özellikle ikinci yarıda golü hep arayan konuk ekip Kasımpaşa oldu. Ve 93. dakikada Kasımpaşa inanılmaz bir golden daha olunca maç berabere bitti.
Ama bu maçı kim hak etti derseniz, kesinlikle Kasımpaşa derdim. Çünkü daha çok topa sahip olan, daha çok pozisyon kaçıran Kasımpaşa’ydı.