Öncelikle geçen hafta yapılan yanlışlar, futbol adına çok çirkin olaylardı. Her zaman söylediğimiz gibi bir kültür şehri olan Trabzon, futbol adına utanç verici bir kaosun içine düştü. Sen Fenerbahçe’ye olay yaparak prim vereceğine maçı oyna, kaybet. Hiç değilse kora kor sahada mücadeleni yap. Sonuç ne olursa olsun, mücadele sahada kalsın ama biz ne yaptık? Sahada futbol oynatmadık.

Tamam belki bu bir tepki ama faydası ne oldu? Hiçbir şey olmadı. Sahamız, 6 maç seyircisiz oynama cezasıyla cezalandırıldı. Eğer burası futbol şehri olan bir yer ise, o zaman duyarlı olacağız ve hırsımızı sadece sahaya vereceğiz. Yoksa bu şekilde hırçınlık yaparak, sahaya tuğla, demir, patlayıcı madde atarsak, olacağı budur. Ayrıca, bu kaoslara en çok sebep olan da, başkanın çok fazla Fenerbahçe ve federasyon ile uğraşmasıdır. Yönetim de aklıselim olmalıydı. Başkan, içeride yaşanan olayları ve dışarıdaki tepkisini çok belli edince, bu da Trabzonspor’a zarar veriyor. Bunları niye yazdım?

Çünkü bir futbol şehrinde olan bu büyük kulübün başarıları şampiyonluklarla dolu ve o alınan şampiyonlukların nasıl mücadele edilip de alındığı bir düşünmek lazım. Eğer sen bu kadar olaylara sebep verirsen, takımı da küçültebilirsin. Aynı zamanda pilot takımımız 1461’de göz göre göre aşağıya doğru gidiyor. Orası bizim geleceğimiz olmalı ama maalesef orayı da bitiriyoruz.

Şimdi gelelim maça... Sivas maçı, bu kadar kaosun yaşandığı olaylardan sonra merak konusu idi. Ama korkulan olmadı. Sahada o kadar kötü futbol anlayışı olan bir Sivasspor vardı ki, zaten son 3 maçını da kaybeden bu takım, Trabzonspor’a karşı da inanılmaz açıklar verdi. Bunları iyi değerlendiren Trabzonspor, maçın hemen başında Mustafa Yumlu ile golü bulunca, hem moral olarak hem de güvenini yakalayınca, coşkulu futbolunu devam ettirdi. Ve 30. dakikada 3-0’ı yakalayınca, oyunun hakimiyeti tamamen Trabzonspor’a geçti.

Doğru yerde doğru hamleler olunca, ilk yari 3-0 ile sonuçlandı. İkinci yarı ise maçın başında Özer ile kaçırdığı gol olsa belki daha da fark açılacaktı. Ama o kadar dağınık bir Sivas vardı ki karşısında belki de tarihi farka gidebilirdi. Kaçırdıkça kaçıran Trabzonspor, bu kadar pozisyonu hiçbir maçta yakalamamıştır. 4-0’ı Özer ile yakalayan Trabzonspor, akıllı ve dengeli oyunu devam ettiriyordu. Oyunun hakimi olan Trabzonspor, bu maçı kazanarak camia üzerindeki olumsuz havayı bir nebze olsun dağıtıyordu. Ama önemli olan, bundan sonra devamını getirebilmesidir.