2. yarının başında takımda 2 değişiklik yapıldı. Burada Colman ve Emre’nin oyundan alınıp, yerlerine Henrique ve Janko’nun alınması gayet yerindeydi. Çünkü ilk yarıyı mağlup kapatan bir Trabzonspor’un, ikinci yarı hücum ağırlıklı oynaması için böyle bir değişiklik yapılması gerekiyordu. En önemli şey, 2. yarının hemen başında golü bulmasıydı Trabzonspor’un... Böylece Trabzonspor’un direnci artarken, aksine Kayserispor’un direnci de kırılmaya başladı. Ama 60 ile 85. dakikalar arasında Kayserispor’un hücumu düşünmesi ve oyunun kontrolünü ele alması nedeniyle, Hami Hoca’nın da zaman kaybetmeden oyuna müdahale etmesi elzemdi. Çünkü, hücum ağırlıklı oynadın ve golü attın. Artık öndesin ve rakip üstüne geliyor. O zaman çift forvet oynamaya devam etmeyeceksin. İlerideki Henrique’yi ortaya alıp, Kayserispor’un çoğalmasını engelleyeceksin. Kayserispor’un beceriksizliği mi desek veya Onur’un kurtarışları mı desek, skor Allah’tan bizim lehimize bitti. Her maç zaten Onur diyoruz... Bu maçta kaderin yine olumlu yönde tezahür ettiğini söyleyebiliriz. Alınan 3 puan çok çok önemli ve bir o kadar da sevindirici ayrıca futbol olarak 10 dakikalık resital ve gelen goller gelecek için umut vericiydi. Fakat eksik rakibi karşısında kalesinde çok fazla pozisyon veren bir Trabzonspor vardı. Bu da gelecek için oldukça düşündürücüydü...
10 DAKİKALIK FIRTINA
Bahaddin GÜNEŞ
Trabzonspor, UEFA’da oynadığı Juventus maçındaki futbolunu acaba ligde Kayserispor karşısında sürdürebilecek mi diye herkes gibi ben de merakla bekliyordum. Rakip Kayserispor, Trabzon’a sakat ve cezalı 6 oyuncusu nedeniyle, oldukça eksik bir kadro ile gelmişti. Trabzonspor ise Juventus maçındaki kadrosunun hemen hemen aynısı ile çıktı sahaya. İlk 11’den sadece Zokora’nın yerine Adrian’ın monte edilmesiyle Kayseri maçına başlandı ama ilk yarı çok dağınık bir Trabzonspor vardı sahada. Defansı kademe hataları ile dolu, orta sahası paylaşım eksikliği nedeniyle ne yaptığını bilmeyen, forveti top ile buluşamayan, komple eksik bir oyun anlayışı olan, her maç gibi tekrar tekrar konuştuğumuz Onur’u olmasa, ilk yarıyı belki de 4-0 mağlup kapatabilecek bir Trabzonspor vardı ilk yarıda sahada. Bu kadar ağır bir tempoda oynayan, gücü olmayan ve her şeyden önemlisi kopuk bir Trabzonspor seyretmemiştim. Sonuç olarak Onur’a dua edilmesi gerek ilk yarıda takımı kurtardığı için...
Yorumlar