İtiraf etmem gerekirse, ben Trabzonspor’un hakkını gasp eden bir hakemin düdüğünü asabileceğine ihtimal vermiyordum.
Maçın ardından başkanımız Muharrem Usta ve yöneticilerimizin yaptığı sıcağı sıcağına açıklamaların ardından, “eyvah şimdi bizi hepten doğrayacaklar” diye de düşündüm. Başkanımız ve yöneticilerimizin ”o düdüğü asacaksın” şeklinde söylemlerinden sonra, “bu giderin ardından asılacaksa asmazlar Bitnel’in düdüğünü” şeklinde düşünmeme sebep oldu.
Kuddusi Müftüoğlu’nun da hakem Bitnel’e övgüler yağdırması, “hakkımızı çalan bir hakem daha pişkin pişkin işine devam edecek” dedirtti bana.
Sonra Demirören’i dinlerken duyduğum,” Umut vaat eden bir hakemimizi kaybettiğimiz için üzülüyorum” sözleri, sezonun bütün derbilerini kazanmışçasına mutlu etti beni.
Aynen şunu dedim!
“Biz Trabzonspor’uz ulan! Herkes bundan sonra ayağını denk alsın”
Buna sebep olan kim varsa, Allah ondan razı olsun. Görünenden görünmeyenden…
Zaman zaman, hatta çoğu zaman eleştirdiğim Muharrem Usta, Trabzonspor’un hakkını gasp eden hakeme göstere göstere, restini çeke çeke, giderini yapa yapa, istifa ettiren bir başkan!
İbrahim Hacıosmanoğlu’nun Faruk Özak’a karşı verdiği mücadele de yalnız kalmaması gerektiğini düşünüyor ve bütün hatalarının görmezden gelmeme yetiyorduysa, şimdi de Bizans ordusuna karşı Muharrem Usta’nın verdiği mücadele, her Trabzonsporlu için onun açığını kollamaması için yeter de artar.
Sözünü tutan başkanım, sana söz bu kahbe düzene karşı asla yalnız yürümeyeceksin!