Karadağ ve Cebelitarık maçları sonunda Milli Takımımıza dair içimizde kıpraşan bir kaç kırıntı umudumuzda maalesef bu akşam ‘ Johan Cruyff ‘ stadyumunun çimlerine gömüldü..

Bir kasırgaydı, yıktı geçti milli takımımızı..

Lider olduğumuz grupta, üçüncülüğe düştüğümüz gibi, Karadağa’da cesaret verdik, iyi mi?

Perşembenin Gelişi Çarşambadan Belliydi..

Elbet bu kabus dolu gecenin faturası Şenol Güneş’e yazacaktır..

Zaten, Avrupa Şampiyonası ile beraber öyle görüldü ki, ne hocanın ne futbolcuların tadı tuzu yoktu..

Adeta, Lucescu sonrası, Şenol Güneş ile fırtınalar estiren “ Milli Takımımız ‘’ şimdi bu kısa sürede mazisini arayan garabetler içine hapsolmuş bir görüntü içine giriverdi..

Bir kere, görüldü ki, kulüpler üzerinden yapılan futbolcu seçimlerinin de bir çare olmadığını ne yazık ki bu akşam acı bir şekilde bir kere daha tecrübe ettik..

Oysa, sorun ne Uğurcan’ın nede Altay’ın oynayıp oynamasında değil(miş)..(?)..

Sorun, başından beri hep günübirlik sürdürülemez yapay başarıların bizi fena halde  faka basmasında gibi görülmekte..

Hele, Şenol Güneş gibi bir tecrübenin yardımcı seçimlerine ne demeli(?)..

Mesela, Bayram Bektaş..

Bir ara bir kulübümüze transfer olup, başarılı olamayınca da tekrar Şenol Güneş’in yardımcılığına dönmemiş miydi?..

Yani, demem o ki, başından beri bir sistemsizlik, bir başı boşluk var gibi..

Maça gelince; ikinci şutumuzu ilk çeyrek zaman diliminin sonlarında, ilk köşe vuruşumuzu son çeyreğin başlarında kullandığımızı düşününce, bu akşam ki rezil oyunun ve neredeyse her “ On Beş “ dakikada rakibin filelerimizi havalandırdığı, son yılların ( skordan bağımsız ) en dibe vurmuş Milli Takımını sanırım saha içinden çok saha  dışında çok başka şekilde konuşulacak...

Hem zaten kimin ne oynadığının belli olmadığı, küçük büyük her takıma oyunsal anlamda teslim olan bir Milli Takımın neyi konuşabilinirki..

Son tahlilde;

Daha henüz dakika dolmadan kalemize golü görünce, eyvah dedim!!!

Bu Hollanda bize “  altı gol “ atar dedim..

Nitekim öyle oldu, ..

Eskiden, böyle farklı yenildiğimiz acı dolu skorların altında ezildiğimizde, hemen ‘şeref sayısı ‘ atar mıyız diye, o bir golden teselli umardık.

Cengiz’in attığı bu şeref golü bize maziye götürdü.

Lakin bu Milli Takım bizi Katar’a götürür mü?

Şüphelerim var açıkçası..

Final maçının Norveç olduğu düşünülürse(?)

Bu akşam;

Hüzünlü bir  Eylül akşamında, sararmış bir yaprak daha düştü umut  dallarımdan..

Ve ben bu akşam ‘Milli Takım ‘  futboluna dair tüm güzel duygularımı Hollanda’da bıraktım..

Elveda umut, hoşgeldin hüzün ve kaos(?)

Hasan Akbaş

Haberts.com