Öncelikle iki Kayseri camiasından birinin lig umutları sürerken, Trabzonspor’un iyi oynayan rakibi karşısındaki ciddi ve istekli oyunu gerçekten takdire şayandı!
Hami Mandıralı’nın hırslı Hikmet Karaman karşısındaki sakin fakat kurnaz oyun mantalitesi bu akşamki farklı galibiyeti getirdi dersek, hiçte abartmış olmayız diye düşünüyorum.
Zeki Yavru’yu orta sahaya monte eden Hami hoca, Yusuf’u da serbest adam olarak gole dönük düşünmesi ve alttan gelen gençleri takımın omurgasına katarak Trabzonspor’un bel ki oyun olarak değil, fakat takım birlikteliği ve takım ruhunun pekişmesi açısından bu akşam Kayseri’de üç puandan çok daha fazlasını kazandırdı aslında Trabzonspor’a…
Henrique ile gol perdesini açan Trabzonspor, aslında oyunun gidişatını değiştir di, ki rakip aslında yediği ilk iki gol sonrası en azından bir gol için yüklendi Trabzonspor ceza sahasına.
Fakat bu akşam Trabzonspor istekli ve arzuluydu ve de bireysel anlamda hiç olmadığı kadar birbirlerine yakındılar ileri uç elemanları.
İşte bu oyun performansı Hami Mandıralı oyun mantalitesiyle birleşince oyuncuların takımları adına daha fazla inisiyatif almalarını sağlarken, aynı zamanda takımlarına karşı olması gereken aidiyat duygularını da pekiştirmiş oluyor.
Trabzonspor teknik kurmaylarının özellikle Colman ve Zokora ve hatta Maoluda gibi isimli fakat her an sorun yaratan isimleri bir çırpıda silmesi ve yerlerine oynayanların daha etkin oyun performansı sergilemeleri sanırım; o özlenen ‘ Trabzonspor takımdaşlık ‘ duygusunun da yavaş yavaş oluştuğunu görmekte güzeldi bu hayırlı ve bereketli Cuma günü akşamı…
İkinci ve üçüncü bölge arası köprü görevini üstlenen Romen Alex’i gün geçtikçe daha çok imrenerek izliyorum…
Sonuç olarak; Avrupa hedefinden kopmak istemeyen Trabzonspor, bu akşam son yıllardaki en etkin deplasman galibiyetini hanesine yazdırmasını bildi, beş güzel gol ve en değerlisi de özündeki takımdaşlık ruhunu hatırlaması ve hatırlatmasıyla…
Cuma bereketi bu olsa gerek…