İki gündür yer yerinden oynuyor, hoca gitsin mi- kalsın mı?
Trabzonspor 2 sezonu tamamlanmadan 5. Hoca ile sahaya çıkıyorsa ve 5. hoca da gitsin 6.’sı gelsin diye sesler yükseliyorsa, bence hoca sorunundan önce halledilmesi gereken şeyler var demektir.
Vahid Hoca’yı, basın önünde yaptığı ayarsız açıklamalarından tutun, sahaya çıkardığı takımın dizilişine kadar eleştiren bir kişiyim. Trabzonspor’un Onur ile birlikte ikinci ana direği olan Bosingwa’yı oynatmaya zorladığı yer bile hocaya tepemin atması için yeterli.
Ama, aması var işte…
Öncelikli olarak benim niyetim üzüm yemek, söz konusu Trabzonspor olduğunda hiç bağcıyı dövmek gibi bir düşüncem olmadı.
Vahid Hoca’yı dün eleştirdim, yarın da eleştiririm bu ayrı bir konu.
Zaten camia olarak en büyük sorunlarımızdan birisi de abartılı duygusal tepkilerimiz değil mi?
Birini sevdik mi, tamam artık yeryüzünde ondan büyüğü, ondan mükemmeli yoktur, sevdiğimiz şeyi yere göğe sığdıramayız.
Eğer bir şeyi sevmediysek, gıcık kaptıysak, tipi hoşumuza gitmediyse, tamam artık yeryüzünde ondan daha kötüsü, yoktur. Artık o kişi kötülükte sonsuzluğa doğru gider.
Hayır, insan sevdiği kişiyi de eleştirebilmeli. Aynı zamanda, sevmediği bir kişi de doğru bir şey yaparsa, onun da hakkını teslim etmeli.
Kendi kişisel gündemlerini hayata geçirmek adına Vahid Hoca üzerinden kapışanlar benim için tamamen gündem dışıdır ve bunun üzerinden konuşmayacağım bile…
Vahid Hoca’nın daha önce kazanmış olduğu başarılarını da dile getirmeyeceğim. Neyin ne olduğunu herkes zaten benden iyi biliyor.
Yeni bir takım kuruldu. Yeni bir hoca geldi. Yeni bir sistem kurulmaya çalışılıyor. Evet, kabul ediyorum, hoca da takım da bize saç baş yolduruyor. Çok tepkiliyiz, çok kızıyoruz, haksız da değiliz ama sabredeceğiz.
Her Allah’ın günü o hoca gitsin bu hoca gelsin ile bu iş olmaz.
Tamam kardeşim bu adam geldi ve takımın başına geçti mi, artık öyle ya da böyle bu sene kendisine bu şansı vermek zorundayız.
Bu düşünceme çok kızan arkadaşlarım olacak biliyorum ama tavrımı insanların kızması ya da beğenmesi üzerinden belirlemiyorum. Ben, ne kadar tepkili olursak olalım, Deli Vahid’e bir yıl süre verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Vahid Hoca’nın tribüne gidip, taraftardan özür dilemesini samimi bulmayan renktaşlarım var. Ben onlar ile aynı görüşte değilim. Valla Vahid Hoca’yı yıllardır tanıyorum. Bu adama inanmadığı bir şeyi kimse yaptıramaz. Birinin hoşuna gitsin, birilerine şirin görüneyim diye en küçük şeyi yaptıramazsınız kendisine. Mahallenin delisi gibi, en son söylenecek şeyi en başta söyler. Söylemek istediği bir şey varsa, içinde tutamaz ve mutlaka dile getirir. Yani hocayı başka şeyler üzerinden eleştireni anlarım da, tribüne gidip şov yaptı, günü kurtardı eleştirisini kabul edemem, çünkü adamı tanıyorum.
Ben gene son olarak şunun altını çizmek istiyorum. Hocayı eleştirelim, doğru bildiklerimizi söyleyelim buraya kadar varım. Lakin dere geçerken at değiştirilmez düsturunu da unutmayalım. Şenol Hoca’ya, Mustafa Hoca’ya, Tolunay Hoca’ya, Hami Hoca’ya yaptığımızın bir benzerini tekrar etmeyelim. Aynı filmi daha kaç kere izlememiz gerekiyor.
Bana sorarsınız, hocaya bu şansı verelim.
Ne yıllar bekledik, bir daha yıl daha bekleriz.