Durdurabilene derken, zirveye doğru ilerlerken önüne geleni deviren bir Trabzonspor’dan söz etmeyi çok isterdim, oysa daha birkaç yıl önce gerçektende ligimizde bir Trabzonspor tsunamisi yaşanmıştı!
Gerçektende öyle, sanırsınız ki Trabzonspor’a ligin dibine doğru çakılması yönünde bir emir gelmiş ve Trabzonspor adeta bunu kendisine şiar edinip hızla yere çakılmaya devam ediyor!
Fakat ilginçtir, bu durum bir tek bu büyük camiaya gönül verenleri üzerken, gerek yönetim gerek teknik kadro olayın hala vehametinde neden değil, anlamakta güçlük çekiyorum…
Şenol Güneş sonrası hayli iddialı söylemlerle göreve gelen Tolunay Kafkas’ın bu kalan süreci nasıl geçireceği gerçektende sıkıntılı bir hal almaya başladı…
Bugün ki Akhisar BLD. karşısındaki Trabzonspor’u izleyince işin açıkçası Trabzonspor’un ne oynadığını da ben pek anlayamadım.
Zokara hayatından kaç resmi gol atmış ki, takımın en akliselim hücumunda en zor olanı yapıyor?
Bu takımın beyni kim, eli kim, ayağı kim, hele yöneteni kim belli değil!
Sezon başı Gekas’ı göremeyen yönetim şimdi Mayıs’ı nasıl görmeyi göze alıyor onu da anlamış değilim açıkçası.
Zaten bu Trabzonspor’a bakınca ben hiçbir şeyi anlayamıyorum!
Her şeyin iyisini bir tek Sadri bey ve sadık ekibi biliyor ya, bizler kendi kendimize birbirimizi ağırlayıp duruyoruz işte!..
Her hafta aynı şeyleri yazmak, aynı şeylere üzülmek insanda üzülmeyi normalleştirmeye yöneltmekte.
Şimdi anlıyorum ki, bu yönetim bu takımın içini boşaltmış ve taraftarın ağzına da bir parmak bal niyetine ‘’ kupamda kupam ‘’ diye boş bir avuntuyu çalmış!
İçi temiz ve takım sevgisiyle dolu taraftarda bu süre boyunca hep bu oyun etrafında dönüp durmuş.
Şimdi hakikat yavaş yavaş ortaya çıkıyor, Sadri beyin koyunu, sonra çıktı oyunu…
Ve kafamı kurcalayan şu soruyu siz değerli Trabzonsporlulara soruyorum!
Trabzonspor kümede kalırsa, bu bir Tolunay Kafkas başarısı mı olacak?