Avrupa ve Süper Lig’i beraber götüren Sivasspor karşısında üçte üç yapmak isteyen Abdullah Avcı ve talebeleri, tipik bir lig maçında bu amacına maalesef ulaşamadı..

Tabi ki bunda eksiklerin hele ki takımın en skorer oyuncusu Nwakaeme’nin yokluğu başlı başına bir  handikaptı Trabzonspor için..

İlk on beş dakika rakibi karşısında daha aklı başında bir oyun performansı ortaya koyan Bordo Mavililer, ilerleyen dakikalarda rakibinin oyununu kabullenmek zorunda kaldı..

Lakin, eksiklere rağmen yine de hocanın geçiş dönemi diye adlandırdığı bu haftalardaki oyun sistemine sadık bir Trabzonspor izlediğimizi özellikle belirtmek isterim..

Savunmadaki savruk yapının gün geçtikçe daha derli toplu bir yapıya bürünmüş olması ve ligin, kalesinde en çok gol gören takımlarımdan biriyken üç haftada kalesinde sadece bir gol görüp, üstelik rakiplerine pozisyon engeli koyan bir yapının, diğer bölgelere de rücû edecek olması ihtimali  an itibariyle sadece temenni olarak kalıyor düşünsel bazda..

Fakat düne bakarak yarınlar umutla göz kırpıyor Trabzonspor’a yine de..

Gerçekçi olmak gerekirse, bu  sene öyle ya da böyle şampiyonluk adına kayıp bir sezon olacak gibi görünsede, ligin ikinci yarısında her yönden kendini dahada geliştirmiş bir Trabzonspor izleyeceğimizi düşünüyorum..

Burada hep şu hataya düşmekten sıyrılmak elzem olacaktır..

O da takımı sürekli oyuncular üzerinden irdelemek bir fayda sağlamıyor gerçeğidir..

Çünkü eldeki malzeme bu.

Geçen seneki oyunun başka kahramanları ve hikayesi vardı.

Bu sene ise ortaya ne hikaye nede o hikayeye can verecek kahramanlar kendilerini ortaya çıkaramadılar..

Bu işler sabır ve ilkelerle işlerlik kazanıyor.

Abdullah hoca ve öğrencileri için Sivasspor tam bir kırılma sınavı idi..

Oldu mu?

Olmadı mı?

Bence takım doğru yolda, formsuz denilen Ömür’ün üç haftadır öyle yada böyle skora katkılarını da yadsımadan, bence Trabzonspor en azından sahada bir duruş sergiliyor artık(!)

Devre biterken gelen gol, aslında golden ziyade bir futbol aklının skora olan tezahürüydü..

Lakin, Sivasspor da maçı bırakmadı..

Bunlar futbolun içinde var..

Fakat, yedek kulübesinde ikisi kaleci ‘yedi ‘ futbolcusu olan eksik bir Sivasspor’u öyle yada böyle yenmek gerekirdi..

Maçın adamı; geldiği günden beri futbolundan ziyade kişiliği bende daha kıymetli bir yer edinen Ekuban gerçekten takımı adına belki ikinci golü de bulacak veya bulduracaktı..

Olsun, bugün sahne yine onundu..

A.Ömür ile girdiği pas trafiği ve golü sanki kafasında önceden kurgulamış gibi kendinden çok emin o akıl dolu koşuyu yapması Trabzonspor adına gol kadar kıymetli bir aksiyondu..

Şu an Trabzonspor’un demirbaş , yerli bir dişlisi gibi ışıl ışıl parlayan sade ama en faydalı yıldızı..

Attığı ve atacağı gol ve goller artsın dileklerimle...

O atsın ki Trabzonspor hem sahada hep kasada kazansın...

Öyle ya, transfer şart gibi (!)

Hasan Akbaş

Haberts