Aynen öyle…
Ersun Yanal isteseydi Trabzonspor bu akşam üç puanı cebine koymuş ve en azından ligin zirvesine yakın bir yerlerde kendini tutmasını bilecekti.
Oyunun ilk yetmişinci dakikasına kadar ki bölüm için Trabzonspor mükemmel bir saha içi performansı gösterdi…
Fakat gel gör ki tıpkı yine Istanbul da ki Fenerbahçe maçında olduğu gibi; maça Medipol Başakşehirspor’u ne yaptı etti ortak etti Ersun Yanal…
Buna ister Ersun Yanal merhameti ister Ersun Yanal basiretsizliği ister Ersun Yanal cesaretsizliği deyiniz.
Artık ne derseniz deyiniz, bunun adı gerçekten tam yakaladığını sanıp ta üstüne atladığın avını kaçırmak gibi bir şey!...
Sahiden de şampiyonluk mücadelesi içinde olduğun iki rakibi farklı nedenlerden dolayı gününde olmadıkları bir günde yakalayıp böyle basiretsiz bir şekilde elinden kaçırmak akıl almaz bir durum olsa gerek.
Ersun Yanal maça çok doğru ve ideal oyun şablonuyla başladı.
Buna karşılık Abdullah Avcı ilk On Bir seçiminde rotasyona gitmişti.
Trabzonspor Sosa’lı, harika çocukları A.Ömür ve Y.Yazıcı ile ileride Burak’ın iştahlı oyunuyla oyunu resmen ilk yetmiş dakika domine etti.
İkinci yarının yetmişinci dakikalarında M.Başakşehirspor’un beraberlik için yüklendiği dakikaların şiddetlendiğini biz görürken sevgili Ersun Yanal’ın görmemesi gerçekten bugün Trabzonspor’un galibiyetine en belirgin set olmuştur diyebiliriz.
Olcay ve Kuçka’nın oyunun son yirmi dakikalık bölümünde kenara gelmelerini Ersun Yanal dan bekledik, lakin hoca hadi bizler gibi düşünmedi bari Hugo’yu yorulan Burak ile değiştirir diye biraz iyimser bir hayal dünyasına kapıldığımı da belirtmeden geçemeyeceğim doğrusu…
Hoca gerçekten Bero hamlesiyle bizi tamamen ters yatırdı ve oyun benim için orada koptu gari…
Bundan sonrası hocanın aksiyonları benim için laf-ı güzaftan öteye gitmez doğrusu…
Bugün benim için bu alınan bir puanın ötesinde Abdülkadir Ömür ve Yusuf Yazıcı’nın beraber oyunlarıyla farklılaşan bir Trabzonspor’u izlemek oldu.
Tabi daha tam takıma alışmamış olsa da Sosa gibi orkestra şefinin bir takım için neler ifade ettiğini bu akşam eminim benim gibi birçok Trabzonspor sever dostlarda görmüş oldular.
Sonuç itibariyle; iki taraflı bir oyun performansının sergilendiği bu akşam, ilk yetmiş dakikalık bölümde galibiyeti kaçırdığı için hayıflandığımız bir Trabzonspor varken, son yirmi dakikalık bölümde ise bu beraberliğin hiç olmazsa mağlup olmaktan hallice olduğuna kanaat getirdiğimiz bir futbol performansını bize izleten Trabzonspor’u ilerleyen haftalarda oyun karakteri olarak daha ileri seviyelerde göreceğimizi umut ediyorum…