Hayatta bazı şeyler vardır, kaybetseniz de, aslında size kaybettiklerinizden çok daha fazlasını bahşetmiştir..
Tıpkı, dün akşam oynanan Trabzonspor – Roma “ UEFA Avrupa Konferans Ligi Play – Off turu “ karşılaşmasında olduğu gibi..
Her haliyle hakkı beraberlik olan izlerken öylede biteceği umulan bu tarihi karşılaşmada, maalesef Trabzonspor biraz şanssızlığına birazda rakibin adı ve mazisine kaybetti..
Oysa, güzel başlayan gece, puan anlamında ve takım özgüvenini perçinleme adına muhteşem skor anlamında sonlanabilirdi..
Fakat;
Abdullah Avcı ve öğrencileri ilk yarısı kimilerine göre yavan ve tatsız geçse bile, oyunun tümünde yine de rakibine kafa tutan bir duruş sergilediler..
Her ne kadar Hamsik merkezli oyun stratejisinde yer yer ufak tefek arızalar olsa da, bu sonuç ve oyundan Trabzonspor’un her yönden bir çok kazanımlar elde ettiğine inanıyorum..
İsmail yerine Trondsen ile başlanaydı, Berat biraz daha diri olup, Nwakaeme’de azıcık bencillikten uzak olaydı, sonuç bambaşka olabilirdi..
Lakin, her sey bir tarafa dünyanın tanıdığı bir hoca ve dünyanın bildiği bir Roma ile dünyanın her yerinde taraftarı olan tek Türk takımı Trabzonspor’un karşılaşması her yönden son yılların en güzide buluşması oldu..
Olur mu olur..
Neden olmasın?
Bu oyun yapısı ( özellikle ikinci devre ) ve oyuncu kadrosuyla Roma’da her an bir sürpriz yapabilir Trabzonspor..