Uzun bir süredir maç izlemiyor, daha doğrusu Trabzonspor’u uzaktan takip ediyordum…
Bunun nedeni Trabzonspor’un içinde bulunduğu kötü durumdan olduğu kadar, Trabzonspor’un bu durumdayken bile yine masa başı oyunlara maruz kaldığıyla alakalı bir durumdu!
İşte bugün her şeye yeniden başlayıp Trabzonspor’u izlemek istedim.
İyi ki de izlemişim, lider karşısında yenilmesine rağmen iyi ki de izlemişim Trabzonspor’u…
Son zamanlarda ilk defa bir Trabzonspor maçında yenilgiye üzülmedim, çünkü ben bu sezon ilk defa Trabzonspor’u sahada ne yaptığını bilen bir takım gibi gördüm.
Buna galip geldiği Galatasaray maçındaki Trabzonspor dahil!
Evet,
Bugün Trabzonspor çok mu mükemmeldi?
Hiç mi eksikleri yoktu?
Tabi ki çok mükemmel değildi ve birçok eksikleri vardı…
Lakin Trabzonspor ilk defa bugün oyuna nasıl başladıysa öyle bitirdi.
Özellikle Visca’nın mükemmel ötesi golü sonrası toz şeker misali dağılmadı…
İşte bu Trabzonspor benim Trabzonspor’um gibiydi bugün…
Şunu da söylemeden geçmek istemiyorum: Bugün belki Trabzonspor sabaha kadar oynasaydı Başakşehirspor’a gol atamazdı.
Bunun sebebi rakibin o makine düzeniyle oynadığı şekliyle alakalı oyun düzeniyle olduğu kadar hakem Halis Özkahya’nın gerek toplu gerek topsuz oyunda Trabzonspor’u çaktırmadan kıyım kıyım gardını düşürmesine bağlıyorum…
Mehmet Ekici’ye her türlü dalmanın mübah, Emre Belezoğluna ise değil dokunmanın yanından geçmenin bile günah sayıldığı bir yıldırma politikası güden bu hakemle Trabzonspor’un asla galip gelmesini beklemek hayalden öte bir yere gitmezdi…
Öyle de oldu…
Sevgili dostlar,
Trabzonspor’un geçiş süreci aşağı yukarı tamamlanmak üzeredir.
Yeni stadyumu ve devre arası takviyelerle güzel ve güneşli günler çok yakında Trabzonspor ile olacaktır.
Bu arada sevgili Ersun Yanal’a yeni yaşında güzel ve güler yüzlü sağlıklı mutlu seneler temenni ederim…