İşin açıkçası müsabaka öncesi genel tahminlerde, Aytemiz Alanyaspor karşısında Trabzonspor’un galibiyete yakın olan taraf olduğuna ben dahil bir çok futbolsever inanmıştı. Hem lige yeni yükselmiş ve bu ligde ilk defa mücadele eden bu takıma karşı elbette Trabzonspor’un galibiyet elde edecek olması insanları şaşırtmamalıydı… Aslında Ersun Yanal ilk üç haftanın aksine Alanyaspor karşısına dengeli bir ‘’ ilk on bir ‘’ tercihiyle çıkmıştı. Benim bir önceki Osmanlıspor müsabakası sonrası ‘ Onazi ve Ekici ‘ ile bir orta saha aklının Trabzonspor’u biraz olsun oyun anlamında onaracağına atıfta bulunmuştum. İşte bu düşünceler eşliğinde ilk yarıdaki Trabzonspor’u rakibin o tutuk halini de göz önüne aldığımızda ilk yarıda geçen haftaların aksine daha derli toplu bir Trabzonspor izlediğimi belirtmekte fayda olduğunu düşünüyorum… Özellikle hakemin Trabzonspor lehine es geçtiği penaltı pozisyonunu bir tarafa koyarsak, Suk’un kaçırdıkları pozisyonlar ikinci yarı için bizi umutlandırmaya yetmişti. Sahi Suk demişken, bu oyuncuyu izleyen arkadaşlara sormak istiyorum, bu kadar ayağında top ezerken onu hiç mi görmediler acaba? İkinci yarıya başlarken Alanyaspor’un hiç olmazsa beraberlikten olmayayım düşüncesinde olacağını tahmin edip, daha da kendi yarı sahasına kapanacağını düşünürken: Emre Akbaba’nın müthiş füzesi ile bizi derin bir uykudan uyandırdı da, Ersun hocanın talebelerini sarmalayan o telaş ve sonrası dağınıklığa ne diyeceğimi düşünürken, Ekici –Yokuşlu değişikliği ile Ersun Yanal’ın ne yapmak istediğinin şaşkınlığını yaşadım… Gerisi rakibin sazı eline alıp önce ikinci ve sonra üçüncü golü ile Ersun Yanal’ın oyuna olan tüm müdahaleleri Alanyaspor’un ya gibi temiz futbolu sonrası helal bir galibiyet almasıyla geçti.. Bu arada Sefa’nın o son beş dakikada içinde oyuna dahlinde gol kaydedeceğini yanımdaki gözü yaşlı yaşlı bir futbolsevere söylediğimi hatırlıyorum(!)… Şimdi dövünmenin, birbirini suçlamanın kimseye bir yararı yok. Ben diyorum ki, şu an bu ligin en zayıf halkası Trabzonspor görünmekte. Maalesef durum böyle. Castillo, Onazi, İbanez, Bero özünde ve bireysel anlamda iyi topçular olabilir, lakin takım oyununda asla Trabzonspor’u taşıyacak bir performansı gösterecek nitelikleri an itibariyle yok gibi… Onu diyorum ya, Ekici ne kadar kötü olursa olsun oyundan alınması dün Trabzonspor’u üçüncü amatör seviye takımlarının seviyesine sokmuştur. Her şeye rağmen Onur, Durica, Onazi, Ekici ve Castillo Ersun Yanal’ın her ilk on birinde tahtaya yazacağı ilk dört isim olması gerekmektedir. Birde Trabzonspor’un her hafta arası bölgesel takımlarla maç yapması ve akabinde ancak bu şekilde o da bir ihtimal maç kazanma alışkanlığı edinmesi aşikar bir gerçektir bizim naçizane düşüncemize göre…
Yoksa Trabzonspor’un bu performansıyla yeneceği bir takım yok gibi… İnanmak insanın nüvesinin olmazsa olmazıdır. Lakin, inanmak yürüdüğünüz yolda sizi menzile götürmeye yetmez, size sadece başlangıç için umut olur. İşte Trabzonspor yeni bir yola çıkarken, sadece inanmakla yetinmeyi seçmiş, oysa yola çıkarken azıkta çok başka şeylerde olması gerekir…