Aslında unuttuğu değil de, söylemek istemediği diye açıklamak daha doğru olur kanısındayım!
Hepinizin malumu NTV televizyonunda Oğuz Haksever’in canlı yayın konuğu olan sevgili başkan Muharrem Usta’nın, Aziz Yıldırım beye cevaben dile getirdiği söylemler üzerine bu yazımı kaleme almayı istedim.
Öncelikle Sayın Usta’nın programda alabildiğince samimi ve şeffaf bir performans sergilediğini belirtmek isterim.
Malum süreci muhatabı olduğu kişiye nazaran sulandırmadan, oraya buraya sıçratmadan en sade ve anlaşılır şekliyle başta konunun muhatapları olmak üzere tüm izleyenlere doyurucu bir şekilde izah etmiştir.
Ayrıca, karşısındaki kişinin aksine, muhataplarının Fenerbahçe değil, bilakis sistem ve malum çevrelerin spor etiği üzerindeki kirli oyunların kurucuları olduğunu belirtmesi onun izlediği yolun Türk futbolunun da aslında nasıl karanlıklar içinde kaldığının bir işareti olmuştur.
Programın özünde yer yer Trabzonspor’u da eleştirmesi Muharrem Usta’nın Türk futbolu için nasıl bir şans olduğunu da bize bir kere daha göstermiş oldu.
Şimdi ben yazı konumun başlığında ne demek isteğim noktasına gelmek istiyorum.
Şunu demek istiyorum: Başkan, spor ve adaleti el ele kenetlediği konuşmasının genel hatlarında ülkemizin içinde bulunduğu söz konusu sancılı süreçten hareketle, Trabzonspor’un Şampiyonluğunu Yer ve Gök bir araya gelse kimse alamaz dedi ya, işte bu noktada sayın Cumhurbaşkanına şöyle bir çağrı yapamazdı mı?
Yani; malum darbe sonrası birçok tabu sayılan şeyin bir günde değiştirildiği bir zamanda Trabzonspor’un Şampiyonluk Kupasının da Trabzonspor müzesine gelmesinin önünde bir engel olmadığının sesli beyan ve çağrısını yapmalıydı…
Çünkü bu iş artık bir şekilde kangren durumundadır ve acilen gerekli müdahale yapılmalıdır.
Fenerbahçe nasıl ki cemaatin kendilerini ele geçirmek için kumpas peydahladığı iddia ediyorsa, Trabzonspor’da cemaat tarafından asla içine sızılmayan bir kurum olmasından dolayı söz konusu Kupasının çalındığı gerçeği bir şekilde karşı tez olarak sunulmalıdır.
İşte başından beri sade bir şekilde izahına çalıştığım konunun çözümün tek adresi Recep Tayyip Erdoğan’dır.
15 Temmuz sonrası alınan ve yerine getirilen bütün düzenlemelerin içinde eksik kalan Trabzonspor’un çalınan emeğinin iade-i itibarıdır…
Vicdan ve adalet bu ülkede 15 Temmuz kalkışması sonrası yeni bir boyut kazanmıştır…
Şimdi iş bu yanlıştan dönülme zamanıdır…
Hem OHAL niye var ki?