Bir gün, Kasımpaşaspor’un Trabzonspor’dan çok iyi bir takım olduğunu söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi doğrusu!
Demek ki o gün bugünmüş…
Öncelikle hakem etkenliğini bir tarafa bırakıp, Şota ve futbolcularını tebrik ediyorum.
Bu sene kendilerine koydukları hedefin rotasında ilerlediklerini bu akşam bir kere daha ıspat ettiler.
Avrupa’da zirveye oynayan, ligimizde ise korkak ve pısırık bir futbol anlayışı ile, neyi hedeflediğini ve ortaya koyduğu futbol anlayışı ile ne oynadığını çözemediğimiz Trabzonspor ise bu akşam İstanbul’da Onur’un muhteşem çabasına rağmen büyük yara aldı.
Ah Olcan ah!
Belki de senenin golüne imza attın, lakin bir sonrası pozisyonda hırsının ve bencilliğinin kurbanı olman bu akşamın kırılma noktası oldu!
Ve senin yorgun omuzlarına her şeyi yüklemekte doğru değil aslında!
Sen bu sene futbolunda en olgun çağını yaşıyorsun…
Bu akşam gerçektende Kasımpaşa’dan nedense çok çekinen bir Trabzonspor vardı.
Mustafa hocanın Adrian ve Colman olmadan bu takıma bir ritim kazandıramamış olması sanırım en büyük handikapı olmakta.
Birde buna Mustafa Yumlu’nun defans kurgusunda aniden yok oluşu eklenince, bu akşam ki yenilgi kaçınılmaz oldu.
Son yazımda belirtmiştim, Aykut Demir Trabzonspor için canlı bomba diye, haksız bile olsa hakeme bu davranışının kartla sonlanacağını bilmemesi, hadi bilse bile ikinci sarıdan kırmızıya dönmesi bu akşam Trabzonspor’u zirvenin eteğinden uzaklaştıran bir başka etken olmuştur.
Bu akşam, büyük taktik ustası Mustafa Reşit Akçay’ın, büyük hamle ustası Şota Arvaladze karşısındaki etkinsizliğine de tanık olduk.
Bunun en büyük sebebi, Mustafa hocanın İstanbul’a beraberlik için gelmesi oldu.
Oysa beraberlik golüne kadar ki Trabzonspor yer yer Lazio maçının ilk yarısındaki muhteşem futboldan enstantaneler sundu bize.
Demek ki isteyince dikine oynayabiliyor bu takım.
Dönen topların hiç birisini karşı bölgeye taşıyamayan Trabzonspor’un bu akşam buradan galibiyetle dönmesi zaten zordu.
Hele Yusuf’un ikinci yarı bir ileri bir geri hamlelerinden bitap düşmesi Trabzonspor’un sadece Bosingwa ile ortalar yapmasına kalıyordu, pozisyon bulması adına.
Futbolun içinde yenmek kadar yenilmekte var, lakin bu Trabzonspor’un yenmek ve yenilmekten başka çözmesi gereken bir sorunu var bence!
O da ‘ hedefinin ne olduğu ‘ ile alakalı bilinmemezliktir.
Mustafa hocanın hedefi ile Trabzonspor’un hedefi; iyi niyetlerle süslü amellere göre mi inşa edilmiştir.
İşte bunu bir bilsek ve anlayabilsek!