Kaç zamandır bekliyorum, anlı şanlı medyamızın anlı şanlı akil spor adamlarından, en başta da ünlü Türk büyüğü Hıncal Uluç’tan…
Neyi mi?
Neyi olacak, Şenol Güneş’in hakkının Şenol Güneş’e teslim edilmesini!
Yıllardır başarısı sümen-altı edilen, futbolumuzun onunla dünya üçüncülüğü gibi en sükseli ve en büyük başarısına damga vurması bile tesadüflere bağlanan, en acısı da sürekli Fatih Terim’in kurduğu hazır takım oyuncularıyla bu başarıyı elde etmesi onun sırtına vurulmuş bir kambur oluşturmaktaydı!
İşte gün Şenol Güneş’in o kamburdan kurtulduğu gündür, bugün.
Geçen sezonu ve bu sezonu şampiyonlukla taçlandıran Fatih Terim’in bu başarısında hiç kuşku yok ki, Şenol Güneş’in büyük katkısı vardır.
Şimdi adaletli düşünmek zorundayız, fakat kim adaleti kaybetmiş ki benim anlı şanlı medyam mı bulup da, hadi buldu diyelim, ( sizce ) hakkı olana, bir başka deyişle ‘’ Sezar’ın hakkını Sezar’a, yani; Şenol Güneş’in hakkını Şenol Güneş’e ‘’ teslim eder mi?
İster etsinler ister etmesinler, tarih en adaletli teslim etme mekanizmasıdır nasılsa!
Hoş, zaten adaletten bihaber olanların sürekli atalet içinde olduklarından olsa gerek, onları üşengeçlikleri ve eylemsizlik halleriyle baş başa bırakıyorum ben.
İşte bu yüzden, bu akşam ki müsabaka beni her yönüyle bu detayıyla ilgilendirdi.
Şenol Güneş’in ne kadar muhteşem bir geri dönüşüm ustası olduğundan hareketle, Galatasaray’ın iki şampiyonluğunda, Şenol Güneş’in izdüşümlerini umarım ki sayın Fatih Terim yeri geldikçe kamuoyuyla paylaşacaktır.
Burak Yılmaz, Selçuk İnan, Umut Bulut ve Engin Baytar ile Galatasaray ligimize damgasını vurmuştur…
Sonuç itibariyle, rahmetli Kazım Kanat’ı rahmetle, Allah uzun ömürler versin Hıncal Uluç’un sevgi ile anıyorum bu minvalde…
TT Arena stadında ki davranışları da ben biraz Trabzonspor’un gönlünü almaya yorduğumu belirterek, Trabzonspor’un hedefinin Fenerbahçe ile oynanacak kupa maçı olduğundan dolayı, Galatasaray kolay bir galibiyet ile hak ettiği şampiyonluğunu taçlandırmıştır.
Tolunay hocanın bütün mental düşüncelerini bu karşılaşmaya göre ayarladığını görmek, kimseyi şaşırtmadı.
Kötü ve çok buhranlı geçen bir sezonun ardından ayağına kadar gelmiş bu fırsatı en iyi şekilde değerlendireceğine hiç kuşku yok ki, Avrupa’ya gitmeyi garantilemiş bir Trabzonspor için bir ikinci gaye varsa, o onu kazanmak ister, her ne pahasına olursa olsun..
Sadri Şener’in hiç olmazsa Türkiye Kupası ile görevini taçlandıracak olması da Trabzonspor’u ayrıca motive edecek bir unsur olmalıdır, kupayı alabilmek adına…