Hani bir deyim vardır ya!
'' Terzi kendi söküğünü dikemez '' diye....
İşte bugün bu deyimi söylendiğine ve dillendiğine bin pişman eden biri var!
O kim mi?
O nerde mi?
Kim olacak, tabiki de Mehmet Ekici...
Nerde mi?
Tabiki de futbolun baş diyari Trabzon'da..
Haklı olarak futbolcu ile terzi ne alaka diyenleriniz olabilir kabilinden, hemen gidereyim bu alakasız gibi görünen benzetmemin sizde bıraktığı etkiyi...
Evet sevgili okurlarım...
Büyük Türk Futbolunun akil adamları var ya, onlara genellikle kimileri de denir hatta!
Ha işte, o kimilerine göre bu Trabzonspor'un her yeri sökük içinde kalmış bir kumaşa benziyor.
İşte bu sökük kumaşıda bir terzi var ki sormayın gitsin, her gün her gece onarıp duruyor...
İşte o terzi gün geçmiyor ki Trabzonspor'u ipten alıyor.
E tabi haliylede eline hem iğne, hem iplik yakışan bu uşak Trabzonspor'un bütün kahabatlerini bir bir örterken, bir usta terzi misali yırtılan her bir yeri Allah nazarlardan saklasın, dikiveriyor gün gün...
İşte sözünü ettiğim terzi Mehmet Ekici...
Kendi söküğünü dikmekle kalmayıp, koca bir camianın bütün söküklerini diken bu yiğit cengaverin ayaklarınıda güç ve kuvvet isterken, futbol meleklerinin daima onunla olmasını canı gönülden temenni ediyorum...
Futbol adına hiç bir şey üretemeyen Trabzonspor'un bu akşam ayağına meşin yuvarlak yakışan tek silahşörüydü sanki...
Özer'in savrukluğuna, Erkan'ın küskünlüğüne, Bosingwa'nın yerinde olmamasını yadırgamadan sadece karşıya bakan gözlerinin dışında muhteşem ayaklarıyla sanki bize bir şeyler anlatmak ister gibiydi...
Helal olsun demenin hafif kalacağı bu yaşı daha genç lakin futbol aklı çok usta adamı ayakta alkışlıyorum.
Emektar H.Avni Aker'in belki de görüp görebeliceği son mohikan misali, Hamivari bir şekle bürünmüş Zorro kılıklı bu muhteşem futbol virtüözü sanırım Trabzonspor'a gönül vermişleride yeniden stada çekecek bir futbol elçisi diye düşünmektende edemiyorum kendimi...
Messi sen insan olamazsın diyenlere nazire yaparcasına ' Ekici sen hem insan hemde futbolcunun dibisin ' diyorum...
Bu akşam bütün övgüler bu zarif futbol elçisine...
O, ayaklarıyla dikiş dikebilen dünyadaki tek terzi...
Trabzonspor'un bugünlerde ne oynadığını ben çözemiyorum.
Hoş çözmekte istemiyorum...
Bildiğim şey, Ersun hoca seneye bu takımı Ekici etrafında dizayn edebilirse, dişlileri mükemmel çalışan bir futbol makinasına dönüşebilir umudunun gerçeğe dönüşeceğine olan inancımdır...
İşte O Bildiğim şey...
Yılmaz Vural rüzgarının az kalsın fırtınayı önüne katıp kasırgaya dönüşmesine ramak kalmıştı (ki)...
Alınan bu üç puanın futbol adına değilde, bireysel anlamda Mehmet Ekici'nin kendi yüreği ile diktiği isyan ağına takılmış olmasının gelecek haftalarda Trabzonspor'da nelere gebe olacağını hep beraber göreceğiz...
içinde bulunduğumuz hafta içinde ebediyete intikal eden ünlü yazar ve edebiyatçı Yaşar Kemal'i rahmetle anarken, onun İnce Memed'i gibi bizimde Kara Mehmet'imiz var, ayaklarıyla futbola dair en güzel şiirleri yazan...