Bugünkü söyleşimiz eski Trabzonspor Asbaşkanlarından sayın Hayrettin Hacısalihoğlu. Sayın Hacısalihoğlu hem Trabzonspor’daki yöneticilik tecrubesiyle hem de Trabzonspor camiasının temel sorunları hakkında uzun süre kafa yormuş bir büyüğümüz olarak sorularımıza içtenlikle cevap verdi. Sayın Hacısalihoğlu’nun Trabzonspor’umuzun sorunlarını “Ekonomik açıdan, sportif açıdan, sosyal açıdan velhasıl her konuda tam bir çöküntü yaşanıyor” olarak özetlediği söyleşisi ile size başbaşa bırakıyoruz.
1. Sizce bugünkü yönetimin en büyük hatası nedir?
Seçim öncesi söylediği sözlerin, vaadlerin seçildikten sonra tam tersini yaparak, bir yönetimin en büyük gücü ve desteği olan güveni kaybetti. Kaldı ki ilk günden başlayarak daha sonra da sürekli yanlışlara devam edildi. Kulübün zararına sonuçlar doğuran, camianın kabullenemeyeceği işler yapıldı.
2. Sizce bugünkü yönetimin yaptığı en güzel iş nedir?
Doğrusu, kulübün hayrına yapılan hiçbir işi tespit edemedim. Şayet birinin böyle bir tespiti varsa bunu tartışmaya, ikna olursak kabullenip takdir etmeye de hazırız.
3. Sizce bugünkü yönetim ve başkan Şike mücadelesini yürütebilecek güce ve inanca sahip mi?
Bugünkü Başkan secim öncesi kupayla ilgili verdiği sözler ve ettiği yeminlerden dolayı oy alırken, bu tarzını, otobüsün üstüne çıkarak daha ilk günden terk etti. Daha sonra aldığı ekonomik destek ve borçların yapılandırılması sonucu sıkışıklığı erteleyip koltuğunu kurtardı. Kupa konusunda hiç bir niyeti olmadığını açıkça ortaya koyduğundan, bu konuda ara sıra söylediği samimi olmayan sözler de artık inandırıcı bulunmuyor...
4. Trabzonspor’un şu anki yönetim krizinin sebepleri nelerdir ve bu krizden çıkmanın sizce en etkili yolu/yolları nedir?
Yönetim krizinin tek nedeni başkanın tavrı ve tarzıdır. Seçildiği ilk günden itibaren yönetimi by pass etti. Yöneticilerin konular hakkında bırakın fikirlerini, haberleri dahi olmadığından ve camianın kabullenemeyip, tenkit ettiği icraatlardan dolayı yöneticiler baskı altında kaldı. Büyük çoğunluğu istifa etti… Kalanlar da, mesuliyeti yüklenmemek için dost sohbetlerinde memnuniyetsizliklerini açıkça beyan ediyorlar... Çünkü yöneticiler bundan sonra da hayatlarını bu camia içinde, hatta yönetici olarak sürdürme düşüncesindeler. Oysa Başkan açıkça belli ediyor ki,nereye kadar giderse oraya kadar gidecek.. Bundan sonrasında kendisinin kimsenin kapıdan içeri sokmayacağının bilincinde. Onun için bir gün bile kar...
5. Trabzonspor camiasının güçlerini birleştirebilmesi icin hangi somut adımlar atılmalıdır?
Göreve gelir gelmez, durup dururken camianın değerlerini sırayla hedef alıp, düşman ilan eden, ötekileştirmeye çalışan, birlikteliği bozan bir anlayışın şimdi birleşmeden,bütünleşmeden bahsetmesi inandırıcı olmaz.. Destek de bulamaz. Camianın güçleri ancak onun dışında birleşir. Zaten büyük oranda da bu sağlanmış durumda. Şayet bu kulüpte birliktelik düşünülüyorsa bunun ilk adımı yapılan hatalar için camiadan özür dilenmesi ve hiç oyalanmadan, kandırmadan derhal seçime gidilmesidir.
6. Kongrede güçlü ve iradeli bir yönetimin seçilebilmesi için hangi somut adımlar atılmalıdır.
Normal şartlarda güçlü bir yönetimin oluşması için gerekli olan kriterlerin şu anda hiç birisi geçerli değil. Çünkü kulübümüzde olağanüstü zor şartlar var. Ekonomik açıdan, sportif açıdan, sosyal açıdan velhasıl her konuda tam bir çöküntü yaşanıyor. Sadece bu işe hevesli olmak, maddi açıdan güçlü olmak, yöneticilik konusunda bilgi beceriye sahip olmak dahi bugün için yeterli değil. Kulübü çok sevmek, sabırlı olmak, plana programa uymak, camiaya doğruları anlatmak, sonucunda da tenkit edilmeyi göze almak gerekiyor. Bu nedenle bugünkü gibi maceracı bir anlayışta olmadan, bu göreve talip olacakları taktir etmek, desteklemek, teşvik etmek gerekiyor.
7. Sizce Trabzonspor siyaset, yerel basın, ve taraftar üçgeni içerisinde nasıl konumlandırılmalı?
Trabzonspor'un en çok tahrip edilen konuları bunlar. Kulüp elbette iktidardan yararlanmalı. Hatta güç ve imkan olduğu için iktidarla iyi ilişkiler içinde de olmalı. Ancak unutulmaması gerekir ki Trabzonspor her siyasi görüşteki insanların bir araya geldiği, siyaset üstü bir konumdur. Yani siyasetten yararlanmalı ama bugünkü gibi asla siyasete alet olarak bölünmelere sebebiyet vermemelidir. Bunun zararı karından fazla olur. Kurulduğu günden bu yana yerel basın Trabzonspor'un oto kontrolüdür, vazgeçilmezidir. Ancak yönetimsel hatalar sonucu çeşitli faktörlerle bu güç dejenere edilirse faydalı değil, zararlı olur. Taraftar konusu da bunlar gibi en önemli faktörlerden biridir. Çeşitli amaç ve niyetlerle ayrıştırılıp bölünmek yerine, tersine, birleştirilip bütünleştirilirse daha büyük bir güç haline gelecektir.
8. Sizce ideal Trabzonspor başkanı hangi özelliklere sahip olmalı?
İdeal başkanlık şablonu olan bir konu değil. Bunun bir okulu da yok… Herkesin tavrı, tarzı farklı olabilir. Hepsinin değişik faydaları da mahsurları da yaşanabilir. Ama mutlaka bir tarif isteniyorsa; başkan, liderlik vasfı bulunan, kendinden çok kulübü düşünen, çalışkan biri olmalı. Camia mensuplarını kulüpten uzaklaştıran değil, insanları kulübün taraftarı yapan, yani bugünkü modelin tam tersi anlayışta biri olmalı...
9. Sizce Trabzonspor bugünkü taraftar gücünü maddi ve manevi anlamda kullanabiliyor mu? Bu gücü daha çok kullanabilmesi için neler yapılmalıdır?
Maalesef oralara bir türlü gelemiyoruz. İstikrar ve süreklilik olmadığı için, en önemli argüman olan başarılardan da gerektiği gibi yararlanamıyoruz. Yani bir türlü, çağdaş, kurumsal, planlı, programlı bir kulüp olamıyoruz...