Benim kuşağımın anımsayacağını umuyorum, hatta dizi filmi çekilmişti de bir zamanlar; TRT’de yayınlandığında çok ses getirmişti Mithat Cemal Kuntay’ın unutulmaz romanı ‘’ Üç İstanbul ‘’…
Bu akşam Ziraat Türkiye Kupasında ilk sekize kalacak takımın kim olacağını beklerken bu romanı düşündüm nedense?
Hakem Bülent Yıldırım’ın yönettiği her maçta oldum olası içim rahat olmaz benim ve yine korktuğum başıma geliyordu ki, Allah’tan futbolun adaleti tecelli etti de, Trabzonspor hakkı olan turu atlamış oldu.
Yan hakem Emin Yıldırım’ın hatalı kararını istese bozabilirdi Bülent Yıldırım, ki Mustafa Yumlu’nun nizami gol pozisyonuna çok yakındı kendisi!
Trabzonspor ideal denilebilinecek bir kadroyla çıktı Kasımpaşa karşısına. Colman’ın maç eksiğinden dolayı aksamasının dışında oyun anlamında bütün istediklerini R.T. E Stadyumunda ki futbol-severlere sunarken, sadece gol atmayı geciktirmiş oldu.
Mustafa Yumlu ile kazanılan nizami golün sayılmaması, bu zorlu ve zevkli mücadelenin gece yarılarına kadar sürmesini sağlamış oldu sadece.
Hoş hiç kimsenin umurunda da değil zaten, bu takımın iki gün sonra hem de saat 13:30’da tamamen fiziki gücüyle mücadele edecek İ.B.B maçına çıkacağı!
Bu günlerde hemen herkes haklı olarak Fenerbahçe takım otobüsüne atılan taşların sorumlularını ararken, Trabzonsporlularda; federasyon tarafından böyle neden durduk yerde taşlandıklarının sorumlularını ve hatta bu niyetlerinin arkasında yatan gerçekleri aramalıdır, irdelemelidir bir an önce!
Öyle ya, gereksiz zamanlarda ısrarla pazartesileştirilmeye uğraşılan Trabzonspor’a asıl şimdi lazım gelen pazartesi maçı verilmiyor! Bu her yönüyle gerçekten ilginç bir durum…
İstanbul yolculuğuna sancılı başladığı ve süreceği de bu akşam görüldüğü üzere artık çok aşikârdır.
Fakat ısrarla yaratılmak istenen bütün bu olumsuz şartlara rağmen Trabzonspor büyük takım kimliğiyle yoluna emin adımlarla devam etmektedir. Özer Hurma’cının şok ve kalite kokan golü sonrası oyundan asla kopmayan Trabzonspor, Şenol Güneş’in ikinci devre değişiklikleriyle aslında bu maçı penaltılara kalmadan almıştı.
Volkan Şen ve Adrian’ın bir anda oyunun şeklini değiştirmesi, onlara ilk yarıda vasatı aşamayan Alanzinho’nun da katılımı sonrası, Trabzonspor heyecanı düşen kupaya renk getirmiş oldu.
Bu takım için Volkan Şen çok elzem olup, Adrian’ın her gün şarap tadı veren oyunu ile gelecek günlerdeki Trabzonspor, Trabzonsporluların içlerini ısıtacak en önemli varlık olmaya devam edecektir.
1461 Trabzon ile başlayan serüven, dün akşam ağabeylerinin yürüyüşüyle sürmekte.
Kupada bir İstanbul temsilcisi, iki Trabzon temsilcisi var şimdi. Üç İstanbul romanını yeniden hatmetmenin tamda sırası şimdi…
Trabzonspor İstanbul’u futboluyla yine istila etti, hem as hem yedek takımıyla!