getiremiyorsunuz!
Fakat futbol yaklaşık üç ay öyle ya da böyle bizlere kendini hasret bırakmışlığın özlemiyle, saha dışı
getirileriyle sevenlerini her türlü olumsuz şarta rağmen, temaşasının içine çekmeyi yine de
başarmasını bildi.
Trabzonspor için futbol tatilinin hiç olmadığı kadar fırtınalı hadiselerle iç içe örülü bir yaz döneminden
sonra, seyircisiyle buluşması iklimin paralelliğine nazire yaparcasına bir o kadar sıcak oldu diyebiliriz…
Talihsiz bir Avrupa elenişinden sonra, her ne kadar kaybettiği yıldızlarından ötürü güç kaybettiği
zannına kapıldığımız Bursaspor karşısında alınacak puan ya da puanların lige başlarken takım içi
dengelerin seyri bakımın hayli dikkat çekiciydi.
Lakin rakibin onca yıldızını kaybetmesine karşın, Trabzonspor’dan aşağı kalmayan saha içi
performansını görünce, alınan üç puanın, oynanan vasat futbola rağmen muhteşem olduğunu
düşünüyorum.
Özellikle Erkan’ın zengin topuk hareketi Trabzonspor’a ileriki günlere dair çok elzem kazanımlar
sağladı diyebiliriz, bu kısır döneme inat…
Son yapılan transferler ile Trabzonspor’un elde kalan hedef doğrultusunda yürümemesine bir sebep
görmüyoruz derken, takım içinde dinmeyen sinirli hareketlere Süleyman Hurma ve Şota hocanın acil
çözüm üretmesi gerekmektedir.
Ayrıca;
Muslera’nın Sivasspor karşısında yediği golü görünce de, kaleci Onur Recep Kıvrak’ın ellerinden uçan
turun, futbolun içinde böyle talihsizliklerin her daim olacağına dair samimi düşüncelerimizi de
yeniden hatırlama fırsatı bulmuş olduk..
Mehmet Ekici’nin kadroya tam monteli haliyle diğer katılımların günden güne artacak form ve
uyumlarının Trabzonspor’un bu sene ne yapacağının yol haritasını ilk beş haftada ortaya koyacağını
düşünüyor ve Şota ve ekibine başarılı bir sezon geçirmelerini temenni ediyorum…