Gelelim maça, öncelikle PasoLig gibi saçmalığı Trabzonspor’lu hanım ve çocuklara yaşatan başkanımız sayın Hacıosmanoğlu ne kadar kısa görüşlü olduğunu bir kere daha göstererek bizi şaşırtmadı. Cezalı olduğu halde stadlarda cirit atan Aziz Yıldırım örneği varken kalkıp geçerliliği tartışmalı bir uygulamayı sırf saçma sapan sebeplerle uygulatması kabul edilemez. Altı üstü para cezası gelebilecekti ama hiç olmazsa Avni Aker’imiz anneler gününde kadınlarımız ve çocuklarımız ile dolacaktır. Bunu yapmayarak taraftara yine ihanet etti. Seçildiğinden beri hayal kırıklığı yaratma rekorunu eline geçiren başkanımız lig sonuna kadar şovuna devam edecektir. Ama lig bittikten sonra inşaallah aramızda olmayacak. Maçın skoru 4-1 olmasına rağmen üç tane duran top gölü olması oyundaki kalitesizliği göstermeye yetiyor. İlk golde Mustafa’nın bir defans oyuncusunun hiç bir şekilde yapmaması gereken topa arkasını dönmesi büyük etkendi. Bu kadar üst düzey maçlara çıkmış bir defans oyuncusu hiç mi öğrenmez. Hiç bir şey yapamıyorsa Bosingwa’yı izler kendini geliştirmek isteyen insan. İlk yarıda Galatasaray ataklarının gol olmasını engelleyen Onur serbest vuruştan iki gol yedi malesef. Bir ara kaleye atılan şutlarda Trabzonspor 18’e 14 önde olmasına rağmen isabetli vuruş sayısında 4’e 8 gibi bir fark vardı. Bu fark skordaki farkin oluşmasını da sağladı. Trabzonspor’un gol ayakları malesef çok isabetsiz vuruşlar yaptılar. Rakibin en kötü iki golcüsünün 2010-2011 şampiyonu takımında olması ve karşılığında Trabzonspor’daki gol ayaklarının yetersizliği sonucu belirledi. Sağlık olsun. En azından 90 dakika oyunu bırakmadılar. Yarım efor sarfeden yabancılar yerine %100 efor sarfeden yerli oyuncuyu tercih ederim. Eğer Hami hocayla devam edilir ve %100’ünü sahaya verecek yabancılar transfer edilebilirse, seneye bu takım çok daha üst sıralarda yer alır. Başkanımız sayın Sadri Şener’i devamlı eleştiriyor ama hala onun transfer ettiği oyuncular ve 1461’de parlattığı oyunculardan medet umuyor. Hemde bile bile düşmesine sebep olduğu ve kambur olarak gördüğü 1461’den.
Bir başkan düşünün “bir ay içinde kupa köprüden geçecek” diye tüm kongre üyelerini kandıran ve “olmazsa yüzbinlerle yüreceğiz” diyen ama iş ciddiye bindiğinde İstinye’ye yürüyen taraftarı engellemeye çalışan bununla da yetinmeyip yöneticilerini “yürüyüşe katılan bir daha yanıma gelmesin” diye tehdit eden bir garip Trabzonspor başkanı. Verdiği tüm sözleri tutamamış ama bunun altında ezilip adam gibi gidememiş bir başkan. Taraftar ne yaparsa engelemeye çalışan ama taraftar başarılı olunca eylemlere sahip çıkan bir fırsatçı Trabzonspor başkanı. “Trabzonspor siyasetin değil siyaset Trabzonspor’un emrinde olacak” diyen ama seçildikten bir kaç hafta sonra bir siyasi partinin mitinginde kürsüye çıkan, hızını alamayıp Gezi’ye giden Trabzonspor taraftarına laf eden bir garip başkan.
Şimdide tertemiz bir kampanya olan ve sadece ve sadece Trabzonspor taraftarları tarafından başlatılıp büyütülen “Adalet İçin Feneri Yak” kampanyası 150.000 imzaya gelince destek olmaya karar vereceğine adım gibi eminim. Lütfen başkanım, bu güzel ve etkili kampanyaya destek verip değersizleştirmeyin! Bu Trabzonspor taraftarı size ve sizin gibilere rağmen tam 3 yıldır adalet mücedelesini onurlu ve saygın bir şekilde devam ediyor. İnşaallah bu kampanya bir kaç milyona ulaşacak ve ülke içi ve dışındaki gerekli yerlere ulaşacaktır. Bununla da kalmayacağını size şimdiden haber vereyim. Bu kampanya büyüyecek ve belkide 3 Temmuz 2014 tarihinde milyonlar YÜRÜYECEK ve Türk futboluna temiz futbol adına milat yaşatacak!
Lütfen siz gelmeyin!!!