Günlerdir yazılıyor ve çiziliyor, malum şu Galatasaray-Trabzonspor arasında oynanan ve görünüşü futbol, içeriği ise her türlü rezaletin son perdesinin sergilendiği ve denizlerin artık tükendiği o karanlık geceye dair hadiseler yumağını…


Boşuna dememişlerdir büyük ulema: Her ‘ şer ‘de bizim görmediğimiz hayırlar vardır…

İşte bu noktadan hareketle, tüm bu son yaşananlar aslında Türk Futboluna yeni bir yol haritasının çizilmesi için bir fırsat doğurmuştur, garabet dolu futbol iklimimizin yeni bir dirilişi için biçilmez bir kaftan olmuştur.
Lakin; önce MHK, ardından TFF başkanlarının o senelerdir bize yutturulmaya çalışılan basmakalıp açıklamaları görünce anlaşıldı ki, futbol sevdalısı paydaşların  futbol adına düşündükleri o adaletle örülü eşit paylaşımcı ve daha doğrusu huzurlu bir yapının inşasının imkansızlığı bütün umutları söndürmekle yoluna devam etmektedir.

Malum şike sürecindeki bütün olumsuzlukları halının altına sümen altı eden düzen ne yazık ki yine bildiğini okumaya devam etmektedir.

Hadisenin genel hatlarından yola çıkarak ( şahsen ) içimdeki kaygıları  özetlemeye çalıştığım durum değerlendirmemi anlayan aslında anlamamakta direnen beyaz yakalı onun bunun yalakalarına bırakmak en iyisi…

Şimdi…;

Trabzonspor için başta başkan Muharrem Usta bey olmak üzere, bütün unsurlarıyla görülmemiş bir sağduyu ile bu meşakkatli ahvali yürütmeye koymuştur.

İşte bu minvalde Salih Dursun ile Trabzonspor futbol dünyasında bambaşka bir ışığın hamisi olma fırsatını yakalamıştır.
Yeter ki sağduyulu futbol paydaşları bu ışığın etrafında birleşebilsinler ve düzenin o kaypak oyunlarına artık bir dur diyebilsin, haksızlığa tek yürek ve tek bilek olarak haykırarak aşılmaz bir set çeksinler.

Sözünü ettiğim fırsat Salih Dursun un o tamamen spontane gelişen aksiyonu sonrası yeni bir fenomene dönüşmeden öte, yeni bir Jean-Marc Bosman olduğu gerçeğidir…
İşte dünyaya örnek olan, başta bizim futbol dünyamızda ezilen, hor görülen ve düzenin içinde birilerin basamağı olmaktan öte çıkamayan Anadolu Kulüplerimiz için yeni bir ‘ DİRİLİŞ ‘ fitilini ateşlemiştir…

Şimdi haliyle Salih Dursun’un hakeme kırmızı kart  göstererek tüm dünyanın dikkatlerini üzerine çekmesinden mütevellit camia içinde bir çok argümanlar düzenlenmekte.
Tişörtler, anahtarlıklar, formalar hazırlanmakta, pankartlar açılmakta ve hatta anıtlar dikileceği söylenmekte sevgili  Salih Dursun menşeili…

Bunlar güzel ve olması gereken aksiyonlardır.
Lakin, ben vizyonu ve misyonuna güvendiğim başkan Muharrem Usta Salih Dursun hadisesini tüm dünyaya ‘’ Jean-Marc Bosman ‘’ ın futbol ve futbolun emekçileri adına vesile olduğu hak ve adalete dayalı, sömürü ve köle düzenine isyanın fitilini ateşlediği o meşhur ‘ BOSMAN KANUNLARI ‘ nın yeni bir versiyonudur  Salih Dursun ile ateşlenen futbolun bu yeni ‘ dirilişinin adı…

İşte bu satırların yazarı der ki, …

Haydi Trabzonspor,
Haydi futbolun adalet savaşçıları…
Gün bir olma, birlik olma zamanıdır…
Futbolun yeniden dirilişinin ateşini sen yak.
Sen yak ki, dünya Trabzonspor ile Türk futbolunun bu kaypak düzenden ivedilikle yeni bir futbol ikliminin oluşmasını sağla…
Sağla ki, futbolun o gerçek adalet savaşçılarının emekleri seninle amacına ulaşsın.

Sana da bu yakışır büyük ve kudretli Trabzonspor.
Sayın Muharrem Usta’nın da belirttiği gibi ‘ başı bozuk düzenin hizmetkarlarına binaen sizler nasıl olurda mütevazi bir şehirde filizlenip yeşeren ve başta ülkemize, sonra dünyaya kendini kabul ettirmiş bu büyük ve ulu camiaya meydan okuma cüretinde bulunursunuz ‘…

Bu sözler başlı başına sözler değildir, işte bu söylemler Trabzonspor için artık geçmişteki  diğer hadiselerde yaşanılan o basiretsizlik duruşundan ve düne takılma huyundan vazgeçip yarına, geleceğe ve daima ileriye bakılması gerektiğinin mihenk taşıdır bu sözler…

Şimdi,,,
Salih Dursun bizim Bosman’ı mızdır…
Olmalıdır da,…
İyi ve yerinde düşünülecek bir strateji ile Trabzonspor bunu bir proje olarak, daha doğrusu futbol adına yeni bir iklimin oluşacağının ve bununda menşeinin Trabzonspor gibi gücünü kendi gelenek ve iç dinamiklerinden alan futbolda bir devrime imza atan bir camiaya nasip olması sanırım futbolun geç tecelli eden bir adaleti olsa gerek!

Futbolun ‘ Salih emekçilerine selam olsun ‘….

Hasan Akbaş
Haberts.com