Fakat, eleştirme boyutuna gelince sanki bizler dışarıdan Trabzonspor’u karıştırmak için yazıyoruz çiziyoruza getiren arkadaşlara kırılıyorum, güceniyorum. Trabzonlu değilim ve Trabzon’da yaşamıyorum. Benim Trabzonspor üzerinden kazandığım bir kuruş yok, değerli dostlarımdan başka!
Habercilik yapmak benim Trabzonspor sevgimin karşılığında bu büyük camiaya ve dostlarıma vereceğim en güzel cevap oysa. Bizde insanız elbette yanıldığımız kırıldığımız ve asla küsmediğimiz zamanlar oluyor. Asla isyan etmiyoruz lakin bizde düşünüyoruz Trabzonspor’un menfaatlerini hemde karşılık beklemeden!
Edeceğiniz bir teşekkür veya eleştireceğiniz kelimeleri seçerken karşıda ki insanın “düşünce” yapısının ne olduğuna lütfen iyi bakın. Her zaman benim düşüncem doğrudur diyen insanlar ne kendine ne çevresine ne de bu camiaya katkı sağlar!
Kocaman transfer döneminde “sağ bek” diye diye twit ata ata kelimeler bitti klavyeler eskidi ey Muharrem Başkanım!
Amerika’larda havuz partilerinde boy gösteren yöneticiye,
Özel okul açıp TV’lerde reklam yapanlara bu camianın ihtiyacı yok.
Senelerdir insanların psikolojik yapısını bozma durumuna varan bir Trabzonspor’dan bahsediyoruz sayın Başkanım. Artık bu camia Zeki’yi, Mustafa’yı, Yusuf’u ve zorla oynayıp beraberlikte prim alacak futbolculara ihtiyacı yok açık ve net!
Bunları söyleyince ben şimdi sizin ve bu takımın belki de en büyük düşmanı olacağım fakat vicdanımın sesini dinlemeye devam etmek için konuşmak zorundayım artık!
Hakim Ziyech için yalvardık, iyi düşünen herkes bu adamı sizden istedi. Para yok dediniz eyvallah, Fenerbahçe’ye göz göre göre gelecekken Sezer’in ve o ekibin (siz iyi bilirsiniz) hakkını teslim ettiniz mi? O insanlar size para ile yapılamayacak bir şeyi hediye etti. Eskiden Avrupa’dan oyuncu bize gelmiyor diye şikayet ederken şimdi bize gelmeyecek adam rakiplerimize de gitmesin diyoruz, farkındaysanız eğer.
Çok konuşmak veya yazmak içimden gelmediği halde ilk ve son defa belki de yazmak zorundayım! Bu kulübün başkanı olduğun sürece sana desteğim kayıtsız şartsız kalacak lakin eleştirmek için her gün her saat yazmak yerine bir kere yazıp içimdekileri atıp okuyucularıma karşı olan vicdan muhasebemi eşitlemek zorundayım.
Yeni stat, yeni sponsorlar, yeni hayaller, yeni formalar ve daha fazla yeni olan her şey varken. Ekonomik anlamda ferahlatıcı güzel çalışmalarınıza eyvallah derken banka kredisini alıp ne amaçla kullandığınızı elbette açıklayacağınız mali kurulları beklemeye koyulurken yinede sormak istediğim bazı isimler var,
- Sağ bek neden alınmadı?
- İddiasız bir sezonda bu taraftarı o stata çekebilecek “yeni bir görünüm” dışında ne vaadiniz var?
- Sponsorlar varken hazır bir stada başkanlık yapacakken bu rahatlık neden?
- Şehirin ve bu insanların “rahat” bir yapıya sahip olmadığını bile bile psikolog olma çabalarınız neden?
- Tahammül edilemeyen mağlubiyetler varken beraberliği geçtim iyi bir oyunu bile oynayamayan bu “profesyonel” gruba para dışında verdiğiniz bu “yüz” neden?
- Vizyonu Trabzonspor’a yakıştırdığınıza teşekkür ederken sahada vizyonsuzluktan tabiri caizse çimlere gömülenlere suskunluğunuz neden?
- Geçtiğimiz sezon alınan ağır mağlubiyetlere bile “susan” bu insanlara daha üçüncü haftadan sakinleştirici twitler atmanızın mantığı nedir?
Saygılarımla…